Mesajı Okuyun
Old 16-07-2009, 22:06   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Av. Suat Ergin,

Mesnet tutulan maddeler:

2004 Sayılı Kanun madde 150/ı: “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikâyeti reddedilir. İcra mahkemesinde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medenî Kanununun 887 nci maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer”

madde 149: “İcra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir.
Bu icra emrinde borcun otuz gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez ve icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmezse, alacaklının taşınmazın satışını istiyebileceği bildirilir.”

4721 Sayılı Kanun madde 887: “İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır”

ise;

Alıntı:
Yazan Av. Suat Ergin
İpotek veren 3. şahıs adına açtığımız davada ihtarname gönderilmediğini bu nedenle takibin iptaline karar verilmesini


içeren talep genel mahkemede ikame olunan davanın ön şartı değil icra takibinin ön koşulunun oluşmamasıdır. Bu hususa ilişkin olarak ipotek borçlusunun 7 günlük ŞİKAYET hakkı vardır. Çünkü İcra Müdürlüğünün bu ihtarı da tetkikle 3.kişiye ödeme emri/icra emri tebliği gerekir ve İcra Müdürlüğünün işlemini şikayet mahiyetinde bir durum söz konusudur.

Şikayetle İcra Mahkemesinden bu yönde talepte bulunma ve icra takibinin iptalini isteme hakkı olan kişi, bu hakkını genel mahkemede (19. Hukuk Dairesi kararı anıldığına göre muhtemelen genel mahkemede ikame olunan bir dava söz konusu?) kullanması halinde bu yönde verilen karar, aslen bu işlem İcra Müdürlüğünün kanuna aykırı bir işlemi olmakla, karşı taraf aleyhine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesine binaen (Asliye Mahkemelerinin maktu ücreti) 575 TL ye hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı kanaatindeyim.

Saygılarımla…