Mesajı Okuyun
Old 18-10-2010, 04:37   #142
Ceşenkul

 
Varsayılan

Bir beyefendinin anlaşmalı boşanma davasında vekilliğini üstlendim. Duruşma günü, saati geldi.

Boşanmak konusunda anlaşmışlar Ama az sonra artık bir yabancı olacak olan yirmi yıllık eşi koridorun tenha bir köşesindeki bankta olabildiğince sessiz hıçkırıklarlarla ağlarken müvekkilim yanıbaşına diz çökmüş, paramparça yüz ifadesiyle, artık işe yaramayacağını herkesin bildiği birşeyler fısıldıyor hala. Ben hepinizin anlayacağı bir huzursuzlukla onları izliyor/izlememeye çalışıyorum uzaktan .

Sıra çabuk geldi neyse ki, duruşma salonuna girdik.

Biz davacıyız.Eşi salonun karşı tarafına gidecek, biz bu tarafta kalacağız. Bayan hıçkırıklarını dizginlemeye çalışarak, gözyaşlarını silerek karşıya giderken , baktım müvekilim de tin tin peşinde... Hızlı bir iki adım atıp koluna girdim. Siz benim yanımda duracaksınız, dedim.

......................................

Yarım saat sonra büromda müvekkilimle çay içiyoruz. Boşanmışlar. Çok mahzun; oysa boşanmayı isteyen, eşini ikna eden o.

Sessiz geçen dakikaların ardından:
-Siz duruşma salonunda koluma girip burada benim yanımda kalacaksınız dediniz ya, ben o zaman anladım durumu. Yirmi yıl hep onun yanında oldum, hep peşinden gittim.Yirmi yıldır ilk kez onun yanında değil karşısında oldum, öyle zoruma gitti ki, az kalsın vazgeçecektim, dedi..

-Ayrılmayı isteyen sizdiniz, bunun da bir başlangıcı olması gerekmez miydi? dedim.
-Haklısınız, dedi. Birşeyler daha söyledi ama ben pek dinlemedim. Şunu düşünüyordum.

Evlilik bir törenle gerçekleşir.. Onun karşılığında da bir tören gerekir.
Bu yüzden bu tür davalarda duruşmalar da bir törendir bence. İnsanları hayatının o andan sonrasına hazırlayan ilk adım...