Mesajı Okuyun
Old 12-12-2006, 17:41   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla İlgili Karar

T.C.
YARGITAY
6. CEZA DAİRESİ
E. 2005/13659
K. 2006/3596
T. 11.4.2006
• YAĞMA ( Malın Değerinin Azlığı Kavramının 765 Sayılı TCY’nın 522. Maddesindeki Hafif ve Pek Hafif Ölçütleriyle Her İki Maddenin de Cezadan İndirim Sağlaması Dışında Benzerliği Bulunmadığı )
• MALIN DEĞER AZLIĞI ( 765 Sayılı TCY’nın 522. Maddesindeki Hafif ve Pek Hafif Ölçütleriyle Her İki Maddenin de Cezadan İndirim Sağlaması Dışında Benzerliği Bulunmadığı - 5237 Sayılı Yasaya Özgü Ayrı ve Yeni Bir Kavram Olduğu )
• HAFİF VE PEK HAFİF ÖLÇÜTLERİ ( Malın Değerinin Azlığı Kavramının 765 Sayılı TCY’nın 522. Maddesindeki Hafif ve Pek Hafif Ölçütleriyle Her İki Maddenin de Cezadan İndirim Sağlaması Dışında Benzerliği Bulunmadığı )
765/m. 59/2, m. 81/2-3, 497/1, 522
5237/m.150
ÖZET : 5237 sayılı TCY’nın 150.maddesindeki "malın değerinin azlığı" kavramının, 765 sayılı TCY’nın 522. maddesindeki "hafif" ve "pek hafif" ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, "değerin azlığı" nın 5237 sayılı Yasaya özgü, ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar ( örneğin; birkaç meyve veya ekmek, yiyecek; bir-iki defter, kalem; sigara, bira ve benzeri ) ve değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabilecektir.

DAVA : Yağma suçundan hükümlü Serkan Akar'ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 497/1, 522, 59/2, 81/2-3. maddeleri uyarınca 13 yıl 14 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden kazanılmış hakkı saklı tutularak 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, KARŞIYAKA 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/12/2004 gün ve 2004/32-520 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, anılan Kanunun 149/1-a, 150/2, 62. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükümlüye önceki kararla verilen 11 ay 20 günlük hapis cezasının sonuç ceza yönünden kazanılmış hak oluşturması nedeniyle, cezasının 11 ay 20 gün hapis olarak infaz edilmesine dair, aynı Mahkemenin 21/06/2005 gün ve 2004/32-520 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 30/09/2005 gün ve 41111 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay C.Başsavcılığının 18/10/2005 gün ve Y.E.178820 sayılı yazısı ile infaz dosyası tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:

KARAR : Anılan yazıda;

"Tüm dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddeleri uyarınca, yeni kanunun sanık lehine hükümler getirip getirmediği ve kesinleşmiş hükümler açısından infaz aşamasında uygulanıp uygulanmayacağının tespit edilmesi bakımından, temel ceza maddesi yanında kanuni ve takdiri artırım ve indirim maddelerinin uygulanmasında hâkimin takdir hakkını kullanarak karar vermesini gerektiren durumlar ile hükmün zat ve mahiyetinde değişiklik gerektirecek bir hususta öncelikle incelemenin duruşmalı olarak yapılması gerektiği gözetilmeden evrak üzerinde karar verilmesinde,

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 26/09/2004 tarihinde kabul edilerek, 12/10/2004 gün ve 25611 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmış ve 5328 sayılı Kanun uyarınca 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, Kanunun 62. maddesi 1. fıkra 2. cümlesindeki takdiri indirim oranı ilk önce 1/5 olarak düzenlenmiş ise de, Kanunun yürürlük tarihinden önce 31/03/2005 gün ve 25772 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5328 sayılı Kanunun 2. maddesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesindeki bu oran 1/6 olarak değiştirilmiş ve 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe girmiş olmakla, yürürlük tarihinden önceki 1/5 oranının kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gözetilmeden, sanık hakkında verilen cezadan 1/6 yerine 1/5 oranında indirim yapılmasında isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması" Dairemizden istenilmiş ise de;

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 ve 101/1. maddeleriyle 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/1. maddesi uyarınca kural; lehe yasanın belirlenmesi ve uyarlanmasına ilişkin kararların dosya üzerinden verilebilmesidir.

Ancak;

a )-Önceki yasaya göre sonraki yasa suçun öğelerinde değişiklik yapmışsa,

b )-Önceki yasanın türü veya süresi bakımından erteleme dışında bıraktığı ceza, yeni yasa tarafından erteleme kapsamına alınmışsa,

c )-Önceki yasaya göre temel ceza alt sınırdan belirlenmişken, yeni yasa uyarlanırken alt sınırın üzerinde ceza saptanması konusunda veya alt ve üst sınırlar konulmuş, artırıcı ya da eksiltici bir hükmün uygulanmasında bir oranın belirlenmesi için mahkemece takdir hakkının kullanılması, böylece bireyselleştirme yapılması zorunluysa, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekir.

İnceleme konusu karara gelince;

Sanık Serkan Akar’ın, 02/12/2000 günü saat 07.00 sıralarında, yakınan Sabiha Kayataş’ın evine girerek cep telefonu, kolye ve parasını çaldığı, yakınanın uyanması üzerine bıçak göstererek "sus bağırma, yoksa vururum" dediği ve kaçtığı, Karşıyaka 2.Asliye Ceza Mahkemesince hırsızlık suçundan 11 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırıldığı, hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizce eylemin yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları tartışma görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu belirtilerek hükmün bozulduğu ve verilen görevsizlik kararı sonrasında Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/12/2004 gün, 2004/32-520 sayılı kararıyla; 765 sayılı TCY’nın 497/1, 59/2, 81/2, 31, 33 ve 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi gözetilerek 11 ay 20 gün hapis cezasıyla hükümlendirildiği ve temyiz edilmeden kesinleştiği; 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun uyarlanması istendiğinde dosya üzerinde inceleme yapılarak 21/06/2005 gün, 2004/32-520 sayılı ek kararla, 149/1-a maddesi uyarınca 10 yıl hapis cezası verildiği, koşulları bulunmadığı halde üçte birden yarıya kadar indirimi öngören 5237 sayılı TCY’nın 150.maddesindeki "malın değerinin azlığı" kavramının, 765 sayılı TCY’nın 522. maddesindeki "hafif" ve "pek hafif" ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, "değerin azlığı" nın 5237 sayılı Yasaya özgü, ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar ( örneğin; birkaç meyve veya ekmek, yiyecek; bir-iki defter, kalem; sigara, bira ve benzeri ) ve değer olarak da az olan şeyi alma durumunda,

SONUÇ : Olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği, somut olayda yağmalanan cep telefonu, kolye ve para değer olarak az olmamasına karşın az kabul edilerek aynı Yasanın 150. maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapılmasına karar verildiği, 62. maddesi uyarınca 1/6 yerine 1/5 oranında indirim yapılarak 53. maddenin uygulandığının ve sonuçta 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi gözetilerek cezanın 11 ay 20 güne indirildiğinin anlaşılması karşısında, duruşma açılması ve hangi oranda indirim yapılırsa yapılsın kazanılmış hak gözetildiğinde sonucun değişmeyeceği dikkate alınarak, Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 11.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx