Mesajı Okuyun
Old 04-12-2012, 17:51   #8
avmurat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Ancak 4. ceza dairesinden bir üye ile yaptığım görüşmede, "dairenin istikrarlı kararının avukatın görevi sırasında kamu görevlisi sayılacağı, olaya göre farklı karar verilebilir, sırf o karara bakıp bu şekilde bir yorum yapmayın... "

Yargıtayın "Dosyaya özel" verdiği kararlarından biri demek ki...
Bu durum da ayrı bir tartışma konusu ya...
Fakat gerçekten de "İçimizi rahatlatan" açıklamayı yapan sayın üyenin dediği gibi, 4.Ceza Dairesinin bu yönde olmayan kararları da var.Bana daha bir tanesi yeni geldi.Aşağıya alıntılıyorum:

"Sanıkların, avukat olan katılanın, müvekkilinin alacağını haciz yoluyla tahsil amacıyla borçlunun adresine gidip görevini yaptığı sırada üzerine saldırıp, yaralayıp, hakaret etmekten ibaret eylemlerinin, 5237 sayılı TCK'nın 265 /1-2-3. ve 125/3-a madde ve fıkralarında düzenlenen yargı görevini yapan kişiye karşı direnme ve hakaret suçlarını oluşturabileceği, bu suçlara bakma görevinin de asliye ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı biçimde karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine. 11.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."