Mesajı Okuyun
Old 03-10-2011, 10:07   #2
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
Üçüncü Hukuk DairesiEsas No: 2005/8513Karar No: 2005/10188Tarih: 17.10.2005
  • muhdesat AİDİYETİNİN TESPİTİ DAVASI ( ortaklığın giderilmesi Davası ile Paylaştırılan Taşınmaz Üzerinde Yapılan Ev ve Dikilen Ağaçlar Hakkında Karar Verilmemiş Olması Nedeniyle )
  • KÖTÜNİYETLİ ZİLYET ( Zaruri Giderleri Bir Sınırlamaya Tabi Olmadan-Faydalı Giderleri ise Geri Verme Zamanında Şeyde Mevcut Fazlalık Miktarında Talep Edebilmesi )
  • ZARURİ GİDER ( Kötüniyetli Zilyedin Bir Sınırlamaya Tabi Olmadan Talep Edebilmesi )
  • FAYDALI GİDER ( Kötüniyetli Zilyedin Geri Verme Zamanında Dava Konusu Şeyde Mevcut Fazlalık Miktarında Talep Edebilmesi )
  • KÖTÜNİYETLİ MALZEME SAHİBİ ( Malzemenin Arazi Maliki için Taşıdığı En Az Değer Kadar Miktara Hükmolunabilmesi )
  • HAKSIZ İŞGAL ( Hazineye Ait Arazide Yapılan Bina ve Ağaç Gibi Faydalı Giderlerin Geri Verme Zamanında Taşınmazda Mevcut Fazlalık Miktarında Talep Edilebilmesi )
  • ASGARİ LEVAZIM DEĞERİ ( Taşınmaz Üzerindeki muhdesatların Yapımında Davacılar İyiniyetli Olmadığından Malzemenin Arazi Maliki için Taşıdığı En Az Değer Kadar Miktara Hükmolunmasının Gerekmesi )
ÖZET :
Kötüniyetli zilyet, zaruri giderleri bir sınırlamaya tabi olmadan, faydalı giderleri ise geri verme zamanında şeyde mevcut fazlalık miktarında talepte bulunabilir. malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.

DAVA :
Dava dilekçesinde 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın davacılara ait olduğunun tesbiti ile bedelinin tahsili karşılık dava dilekçesinde ise muhtesat bedelinin Hazineye ödenmesi istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne karşılık davanın reddine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin davalılar vekilleri duruşmalı olarak yapılması Hazine vekili tarafından istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davalı M.Davacı Vek.Av.Armağan Örücü ve diğer davalı Necati Keser Vek.Av.M.Ali Öztürk geldi. Aleyhine temyiz olunan Davacı M.Davalılar Vek.Av.Mahmut Kadıoğlu geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin evrak üzerinde inceleme yapılarak karara bağlanması için bazı nevakısın giderilmesi bakımından mahalline iade edilmiş olup, bu kez yeniden gelmekle; dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

KARAR :
Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinin, davalıların müşterek malik bulunduğu dava konusu taşınmaz üzerine ev inşa ettiklerini, evlerinin önüne ağaç diktiklerini; davalı Necati'nin, diğer davalı Maliye Hazinesi aleyhine açtığı ortaklığın giderilmesi davasında, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini; ancak, muhdesatların müvekkillerine ödenmesi hususunda bir karar verilmediğini, bu nedenle dava konusu ( 4 nolu parsel )üzerindeki muhdesatların müvekkillerine ait olduğunun tespiti ile, satış yapılması halinde satış bedellerinin hisseleri oranında müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Necati; davacıların, hazineye ait araziye plan ve projesi olmayan derme çatma gecekondu inşa ettiklerini; bu açıdan, haksız ve kötüniyetli olduklarını; ancak, enkaz bedelini isteyebileceklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Hazine vekili ise; davacılar tarafından yapıldığı iddia edilen muhdesatlar ( ağaç ve binalar )hazinenin tapulu parselleri üzerinde bulunduğundan; arazinin bütünleyici parçası olarak muhdesatlarında malikinin hazine olduğunu, davacıların TMK.nun 723. maddesi uyarınca, Hazineden isteyebileceği bedelin, muhdesatların Hazine için taşıdığı en az değeri geçmemek üzere uygun bir tazminatla sınırlı bulunduğunu savunarak, davanın reddi ile, asli müdahil olarak davaya katılmalarına ve muhdesatlar bedeli olarak satıştan ayrılan payın tamamının Hazineye verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, "Satış dosyasında ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmazın, bilirkişi kurulu tarafından: arzının ve üzerindeki muhdesatın değeri ve oranı belirtilmiş olup, satış memurluğunca da bu kurul raporu esas alınarak açık artırma ilanının yapıldığı; satış neticesinde bu orana göre muhdesat bedeli olarak hesaplanan 91.241.085.192 TL.nin davacılara ödenmesi gerektiği kanaati ile" asıl davanın kısmen kabulüne, davalı Hazinenin karşılık davasının reddine karar verilmiş, hüküm hem davalı Necati vekili, hem de davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Davada; davalı Hazineye ait arsaları haksız işgal eden davacıların, bu süre içerisinde arsalar üzerine yaptıkları binaların ( gecekondu ve eklentilerinin )ve diktikleri ağaçların bedelleri, yani kötüniyetli zilyed tarafından yapılan faydalı giderlerin tahsili, talep edilmektedir.
BK'.nun 64. maddesi gereğince; kötüniyetli zilyet, zaruri giderleri bir sınırlamaya tabi olmadan, faydalı giderleri ise geri verme zamanında şeyde mevcut fazlalık miktarında talepte bulunabilir. Zaruri giderler, bir şeyin mutad ve rasyonel bir suretle muhafaza ve işletilmesinin gerektirdiği, diğer bir deyimle muntazam bir idare veya işletmenin, malın yada veriminin korunması, telef veya ziyanını önlemesi için yapılmasına zorunluk duyduğu giderler olup, buna karşılık faydalı giderler ise; sadece şeyin değerini artıran giderlerdir. Bu giderler şeyin muhafazası ile ilgili değildir. Yani bu giderler yapılmasa da o şeyde eksilme olmayacaktır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 723/3. maddesinde "...malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir" denilmektedir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde, davalı Necati'nin imar kanununun 18. maddesi gereğince taşınmazda hissedar bulunduğu da gözetilerek, bilirkişiler aracılığıyla belirlenen asgari levazım değerinin hak sahipleri davacılara ödenmesine, satış sonucu hesaplanan muhdesat bedelinden kalan bakiyenin ise; karşı davacı Hazineye verilmesine hükmetmek olmalıdır.

SONUÇ :
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için dava tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 400.000.000 lira vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.