Kural olarak delillerin birer suretinin dava dilekçesine eklenerek sunulacağını, o anda elinizde bulunmayanların ise bulunduğu yerden getirtilmesi için masraf yatırmanız gerektiğini zaten biliyorsunuzdur.

Avukat olduğunuza göre, elinizde bulunan belgelerin birer örneğini kendi imzanızla tasdik etmek konusunda yasal hakkınız, yetkiniz ve imkanınız olduğunu da biliyorsunuzdur.

Kural bu olmakla birlikte pratikte bir yaprak dilekçeyle dava açıp, üç ay sonraya bırakılan ilk duruşmada "delillerimizi bildirelim" diyen ve "kafadan" davayı altı ay uzatan avukatlardan olduğunuzu sanmıyorum.

Delil listesi, delillerinizin hasredilmesi (sınırlandırılması) noktasında önem taşırsa da, delil işini en başta sağlama bağlamanızı ve yasanın buyruğunu dikkate almanızı öneririm.

Bu arada üç kez yüksek sesle FOTOKOBİ diyebilir misiniz? Bu kelime Arapça'dan değil (çünkü Arap dilinde P sesi yoktur) İngilizce'den gelmedir: Photo-copy.
Türkçe'de de (B) sesiyle değil (P) sesiyle kullanılması, konsonant ve vokal yapımıza daha uygundur.
Kitap > Kitaba türü değişme sadece Arapça kelimelerde yapılır. Zira kelime aslında "kitab" olup, bizim ses sistemimiz sondaki "b"yi söylemeye elverişli değildir.

Hatırlatmak istedim. Saygılarımla.