Mesajı Okuyun
Old 24-09-2008, 17:09   #3
avfatih

 
Varsayılan

T.C.YARGITAYCEZA DAİRESİ 6
Esas No.2004/8665Karar No.2005/1101Tarihi08.02.2005
765-TÜRK CEZA KANUNU ( TCK )/102.4/342/5031412-CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU ( CMUK )/66
DOLANDIRICILIK SUÇUNDA DAVA ZAMANAŞIMIÜÇ KİŞİDEN OLUŞAN BİLİRKİŞİ HEYETİSAHTECİLİKSENET ASILLARI
ÖZETÜÇ KİŞİDEN OLUŞAN BİLİRKİŞİ HEYETİNE İNCELEME YAPTIRILARAK RAPOR ALINMASI İÇİN TALİMAT YAZILDIĞI HALDE, TEK BİLİRKİŞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN RAPORLA YETİNİLEREK HÜKÜM KURULMASI BOZMA NEDENİDİR
Sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanık Rahim hakkında yapılan duruşma sonunda: Beraatine ilişkin KONYA 1.Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27.12.2002 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi O Yer C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından bozma isteyen 13.9.2004 tarihli tebliğname ile 5.10.2004 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sanık hakkında dolandırıcılık suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde;
Yüklenen dolandırıcılık suçlarının gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; sanığın sorgusunun yapıldığı 23.9.1997 tarihiyle hükmün verildiği tarih arasında TCK'nun 102/4.maddesinde öngörülen 5 yıllık asli dava zamanaşımının geçmiş bulunduğu ve bu süre içinde zamanaşımını kesen herhangi bir işlem de yapılmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA,
Sahtecilik suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dosya içeriğine, iddia ve savunmaya göre, sanığın, daha önceden tanıyıp ticari ilişki içerisinde olduğu, ancak yakınanlarca tanınmayan ve herhangi bir ticari ilişkileri olmayan tanık Yusuf'u borçlu, kendisini ise alacaklı gösterdiği, suça konu bonoları bir başkasına sahte olarak düzenletip, iki ayrı yakınandan aldığı mallar karşılığında verdiği, yakınanların aşamalardaki tutarlı anlatımı, sanığın yakınan Hulki'ye senet verdiğin ilişkin tevilli kabullenmesi, tanık Yusuf'un beyanı ve bu tanık adına atılan borçlu imzalarının sahte olduğuna ilişkin bilirkişi raporu içeriği itibariyle suçların sübut bulduğu gözetilmeden, yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2- Denetime olanak sağlaması bakımından senet asıllarının dosya içerisine konulmaması,
3- Kabule göre de; üç kişiden oluşan bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak rapor alınması için talimat yazıldığı halde, tek bilirkişi tarafından düzenlenen raporla yetinilerek hüküm kurulması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 8.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.