Meslektaşım,
Verdiğiniz cevap doğrultusunda söyleyebileceğim tek şey ; müvekkiliniz acilen markanın kullanımını durdursun çünkü şu anda marka hakkına tecavüz + haksız rekabet eylemi gerçekleştiriyor. Cezai müeyyideleri oldukça ağır, hukuki açıdan da yasa uyarınca maddi-manevi tazminat sorumluluğu söz konusu. Çünkü markanın tesciline sahip olan kişi istisnai durumlar söz konusu değilse (3. kişinin geçmişe dayalı kullanımı gibi) MÜNHASIRAN HAK SAHİBİDİR. Siz de deliliniz olmadığını söylüyorsunuz dolayısıyla yarın bir gün dava açılırsa marka ile şirket arasında bağlantı kuramayacaksınız.

Marka, normal koşullarda şirket adına tescilli olsa idi şirketin malvarlığına dahil olan, işletme ile bağlantılı bir maddi değer olarak kabul ediliyor ancak sizde bu durum da söz konusu değil. Hatta örneğin marka tescil belgesi sahibi olan bir ortak, marka değerini sermaye olarak şirkete koyduğunu dahi iddia edebilir.

Bu durum bir yana, ticaret unvanı kullanımı, markasal kullanımdan tamamen ayrı bir konudur. Yani siz Şirketinizin ticaret unvanı olarak geçmişte A ibaresini İlgili Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne tescil ettirmiş iseniz ve kullanımınız da ticaret unvanı kapsamında kalıp markasal kullanım içermiyorsa bu durumda ortaklıktan ayrılan ortağın ticaret unvanınızın kullanılmasını engelleme hakkı olmadığı düşüncesindeyim. Çünkü Şirketin ticaret unvanı kullanımı, bir marka kullanımı değildir. Dolayısıyla burada marka hakkına tecavüzden de söz edilemez. Ancak diyelim ki siz o ortak ayrıldıktan sonra Şirketin unvanını değiştirip A. LTD. ŞTİ. yaptıysanız bu durumda TMK m.2 kapsamında iyi niyetli olduğunuzdan söz edilemeyeceğinden bu hususun değerlendirilmesi gerekir. Kısacası iş ticaret unvanına geldiğinde ince bir ayrım var. Her olayda, olayın koşullarına göre ayrı değerlendirme yapmak gerekiyor.