Mesajı Okuyun
Old 03-06-2007, 00:38   #101
BOZDOGAN

 
Varsayılan

Geçen sene okulumuzda Sayın Prof Dr. Kamil Yıldırım biz öğrencilere bu konuda bir konferans vermişti. Güncel hayatta adliyelerimizin iş yükünü göz önüne aldığımızda kabul edilebilir bir kurum olarak görülüyor arabuluculuk. Tabi arabuluculuğun bazı özellikleri var. tahkim gibi icraa kabiliyeti yok.Tahkim çözümü garanti ediyor ve memnuniyet vaad etmiyor. Arabuluculukta ise kararı taraflar belirliyor. Tabi arabuluculuk aşamasında zamanaşımının kesilmemesi de bazı arkadaşlarımızın dediklerinin aksine yargıyı ikinci plana atmıyor. Öte yandan bu arabuluculuk kurumunu merkeze oturtursak arkadaşlarımızın kaygısı yersiz olmuyor. Bu durumda kim mahkemelere gidip sürünmek ister ki!(yani avukata hakime ne gerek var durumu söz konusu olur)

Bence bu konuda çok iyi bir düzenleme olmalı. Almanya'da 750€'ya kadar olan bazı ihtilaflarda arabuluculuk kurumu zorunlu. Bizde de adliyelerimizi fuzuli işgal eden küçük miktardaki ücretler için bu yol zorunlu hale getirilebilir.

Arabulucu olma konusunda hukuk fakültesi mezunu olmayı savunan arkadaşlara katılıyorum. Çünkü Arabuluculuk kurumu ile en büyük zararı Avukatlık ve hukuki danışmanlık kurumları görecektir. Dolayısıyla yurtdışındakı uygulamaların aksine( Hocamız Avusturya'da bir ev hanımının mediatör olduğunu ve çok güzel para kazandığını söylemşti)Türkiye arabuluculuk konusunda Hukuk mezunu olmayı şart koşmalıdır.

Son olarak eğer Hukuk Fakültesi mezunu şartı koyulursa bu durumda avukatlara zarardan çok yarar sağlar bu kurum. Düşünün adliyeye gitmeden karar vermeyi. İyi bir düzenleme ile bu kurum bence yararlı. "en kötü barış en iyi savaştan iyidir"