Mesajı Okuyun
Old 15-11-2008, 06:06   #23
Nermet

 
Varsayılan

Sayın Dayar,
Alıntı:
Çünkü hakim ve savcı DMK'ya bağlı olmayan kamu çalışanı statüsündedir.
demişsiniz, yani bunun tersi anlamından DMK'ya bağlı olanlar maaş alamazları mı çıkartacağız? Bence pek açıklayıcı bir cevap değil.
Sayın Şeremet'in maaş konusundaki
Alıntı:
Eğer;Avukat, Hakim ve Savcı aynı statülerde iseler neden Hakim, Savcı Stajyerleri Devletten maaş alıyorlarda, Avukat Stajyerleri Barodan geri ödemeli kredi alıyorlar.
görüşü aslında benimde aklıma gelen fakat ne şekilde söyleyeceğimi ifade edemediğim bir konudur. Yani ortaya koyduğum fikrin uygulanması mümkün olmalıdır diye, bekliyordum. Ancak burada tartışılan konu gerçekten kanayan bir yaradır, bu yara sarılmalıdır.
Stajyer avukatın yaşamını idame ettirebilmesi için gereken en temel ihtiyaçlarından(sağlık, giyim, beslenme, ulaşım vs...) yoksun kalması, buna karşın ona çeşitli ve ağır sorumluluklar yüklenmesi, meslektaşımızın mesleğe olan saygısını azaltmakta, çalışma azmini kırmakta, mesleğin kalitesini düşürecek ve meslek ilkelerini ihlal edecek bir takım eğilimlere; ya da sosyal, kültürel yönden eksik kalmaya itmektedir.
Çünkü staj döneminde kişi;
-para bulmak,
-ya da aldığı baro kredisini (zaten genellikle bu sıkıntıyı yaşayanlar, öğrenimleri süresince eğitim kredisi almış olan kişilerdir)nasıl ödeyeceğini düşünmek,
-elbise alma (bir tane de olmuyor)
-stajyer toplantılarına, yemeklerine(biletli)katılmak,
-mesleğiyle ilgili kitap, dergi, gazete, şerh... almak,
-sosyal etkinlikte bulunmak... gibi temel konularda sıkıntı çekerse; elbette mesleğin kalitesini arttımak için sınav getirme gibi bir gaflete düşülür veya halk arasında avukat hakkında düşünülenlere engel olunamaz meslek onur ve vakarına sahip çıkılmaz....
Ben Ahmet Beyden daha katı düşünüyor, stajyerler başta olmak üzere avukatlara da makul bir maaş verilmesi gerektiğine(en azından belli bir süre) inanıyorum. Çünkü;

1- Avukatlar kanuna göre kamu görevlisidir.
2- Cezai sorumlulukları ve kazançlarının vergilendirme usulü farklı ve ağırdır.
3- Hakim ve savcılardan yerine göre tek farkımız Mülakat denilen sınavdan(!) elenmemizdir.
4- Çalıştığımız mekan bile aynıyken, hukuk fakültesini bitirmiş avukat ve adaylarını ortada kendi haline bırakmak; yüklenen bu sorumlulukların ağırlığı karşısında haksızlık doğurmaktadır.
5- Yanımızda çalıştırdığımız sekreter ya da takipçiler işçi statüsünde ve sigotalı çalışan kişilerdir.
6- Avukatların keşiften vb. sağladığı ayrı bir geliri yoktur.
7- Yeni avukatlar genellikle cmk avukatlığı yaparlar. Ve yılda birkez ödenen düşük ücretlerle çalışmak zorundadırlar.
Devletin her konuda olduğu gibi, yargının unsuru olan avukatı yalnız bırakması, adaleti ihmal etmektir.

Sigorta konusunda ise son 5510 Sayılı sigorta kanun, stajyerlerin daha sonra primi ödenmek şartıyla staj süresini meslekten sayıyor.

Aile büyüğümüze bağlı bir sigortamız var ise; sağlık hizmetlerinden stajyerlik süresince, bu imkan yok ise yeşil kart başvurusu yaparak, bir yıl süreyle yararlanıla biliyor.

Gelelim avukat yanında çalışıp para alamama meselesine: Aslında bu durumdan sorumlu olan barolarımızdır. Kendi eliyle stajyerini yerleştirmeli ve avukatı denetlemelidir. Nasıl ki baro pulu, aidat yoluyla gelir sağlıyorsa yanında çalıştırdığı stajyere de makul hatta matbu bir ücret verilmesini isteyebilir. Elbette bazı istisnalar, muafiyetler de olacaktır. Her avukat yanında stajyer çalıştıracak konumda olamaya bilir.

Stajda paraya hak kazanamama konusunda eğer bireyci ve ben merkezci düşünürsek ilk etapta bunun normal olduğunu görürüz. Karşılıklı edimler yapılır olay biter.

Ancak okulu bitirdikten sonra karşılaşacağımız ilk şey; uygulama, pratik denen kitap olacaktır. İşte burda da o meşhur İş hukuumuzun ortaya koyduğu stajyerlik tanımının ne kadar biçim değiştirdiği göreceğiz.

Biz, karşı taraf (müstakbel meslektaşımız)ne bekliyor ise, tecrübesizliğin yarattığı mahcupluk ve yeni hukukçu olmanın yarattığı hevesle harfiyen yerine getiririz. O alacağını tam olarak alır işini görür. Sıra bize gelir, aldığımız şey; o avukatın ayak işlerini yapmak ve ne ile branşlaşmışsa o yönde bir kaç genel bilgiyi öğrenmek olur. O asla oturup sistematik bir şekilde cezayı, hukuku, icrayı, anlatmaz, anlatamaz. Çünkü ya bilmez, ya da, bilir zamanı olmaz. Denk gelirse bir kaç şey öğrenirsin.

Tabi bu dediklerimin aksini yapan ve gerçekten hukukçu olan avukat meslektaşlarımız da var ama ben genelden bahsediyorum bu yüzden yanlış anlasılmasın.

İşte bu aralar da biraz insaf eder, halden anlar ve paradan başka şeyleri de hatırlarsa ücret verir. Bana göre bir stajyere yardım etmek destek olmak, dolaylı da olsa kendine bir yarar sağlamak olacaktır.

İnanıyorum ki baromuz, devletimiz bizi ve diğer müstakbel meslektaşlarımızı bu durumda çıkarmak için harekete geçmişlerdir(!)

Yoksa, su akar yatağını bulur; ama her yer su olur.