Mesajı Okuyun
Old 29-06-2009, 14:31   #2
hilallal

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 16
Esas No.
2003/9064
Karar No.
2003/10237
Tarihi
04.11.2003
3402-KADASTRO KANUNU/13/20

ZİLYETLİKLE KAZANMA
EKSİK İNCELEME
KAYIT VE BELGELERİN KAPSAMINI BELİRLEME
ÖZET
MİRASÇILAR ARASINDA ZİLYETLİKLE İKTİSAP MÜMKÜN DEĞİLDİR. TARAFLARA DELİLLERİ SORULUP, TAŞINMAZIN KOMŞU PARSELLERİNE AİT BELGELER GETİRTİLİP, BİLİRKİŞİ VE TANIK BEYANLARI DENETLENEREK TAŞINMAZIN ÖNCESİNİN KİME AİT OLDUĞU SAPTANIP SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMELİDİR
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında dava konusu taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malikhaneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parseller tutanakları ile dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli 522 ada ve 692 nolu parselin Hazine, 37 ada 8 nolu parselin Hatice adına, 33 ada 11, 36 ada 22, 627 ada 70, 75 ve 347 ada 52 nolu parsellerin müştereken Ali ve Mevlüt adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı mirasçısı Ahmet ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için kullanımın aralıksız olması öngörüldüğüne göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle çekişmeli 522 ada 692 sayılı parsele ilişkin hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu diğer parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Taraflar arasındaki uyuşmazlık çekişmeli parsellerin ortak kök miras bırakan ve 1914'te öldüğü anlaşılan Ali'den kalıp kalmadığı, kök miras bırakandan kalmış ise terekenin paylaşılıp paylaşılmadığı konusundadır. Davanın niteliği itibari ile taşınmazların ortak miras bırakandan kaldığını kanıtlamak davacıya, ortak miras bırakandan kaldığı sabit olduğu takdirde paylaşımın yapıldığını kanıtlamak yükümlülüğü ise davalılara aittir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmamış, taraflara kanıtlama olanağı verilmemiş, bildirdikleri ve bildirecekleri deliller toplanmamış, çekişmeli parselleri dıştan çevreleyen komşu parsellere ait tutanak suretleri ve dayanak suretleri getirilerek ve mahalline uygulanarak bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmemiş taşınmazların öncesinin kime ait olduğu kesin olarak saptanmamıştır.
Taraflar Ali'nin mirasçılarıdır. Mirasçılar arasında zamanaşımı ile iktisap mümkün değildir. Mahkemece hiçbir delil toplanmaksızın ve tarafların bu konudaki beyanları alınmaksızın taşınmazların Ali'den kaldığının kabulü isabetli olmadığı gibi, kabule göre de mirasçılar arasında paylaşım olgusu kanıtlanmadan zilyetliğe değer verilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi de doğru değildir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulüyle hükmün (BOZULMASINA) Yargıtay duruşması için belirlenen 275.000.000 TL. avukatlık vekalet ücretinin temyiz eden davacı taraftan alınarak, kendisini duruşmada vekille temsil ettiren davalı Hazine'ye verilmesine, 4.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.