Mesajı Okuyun
Old 01-12-2010, 14:25   #4
cesur_yürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tangela
Müvekkilim üvey kız kardesini öldürüyor fakat bu durum birbuçuk sene sonra aydınlanıyor. Müvekkilim sorguda suçunu kabül etti lakin her türlü aramalara rağmen cesete ulaşılamıyor. İkrardan başka dosyada müvekkilimin üvey kız kardeşini öldürdüğüne dair kesin ve inandırıcı hiçbir delill yoktur.

Müvekil savcıya ifade verirken polisler tarafından dövüldüğünü de beyan etmiş bu durum tutanağa geçirilmiştir.Ayrıca bu konuda doktor raporu da mevcuttur.

Müvekkilimin sorgudaki ikrarı ceza alması için yeterlimidir?

Müvekkilinizin öldürdüğü iddia mı ediliyor ? Siz ,öldürüyor diye belirttiğiniz için sorma gereği duydum.


Alıntı:

İFADE ALMA VE SORGUDA YASAK USULLER
Madde 148 - (1) Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.

(2) Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.


(3) Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.


(4) Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.


(5) Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.

Anlattığınız kadarıyla müvekkilinizin ikrarının delil olarak kullanılmaması gerekir.

Ayrıca ,Ceza yargılamasında ikrar mahkumiyetin tesisi için tek başına yeterli değildir ;Zira sanık başkasının suçu üstleniyor olabilir.

Yine , maddi gerçek ancak hukuka uygun delillerle ortaya çıkarılmalıdır.Dosyada toplanan deliller akla uygun , realist ve hukuka uygun toplanmış deliller neticesinde müvekkilinizin atılı suçu işlediği kanaatinde şüphe bulunmuyorsa müvekkiliniz cezalandırılabilir.

Gayet tabii şüpheden sanık yararlanır ilkesi somut olayda mevcutsa bu evrensel ilkenin talep edilmesi ve hüküm kurulurken bu ilkenin nazara alınması gerekir diye düşünüyorum.

Saygılar.