modern dünyanın getirdiği özel kimliklerden biride şüphesiz 'hukukçuluk' olmuştur, zira diğer dönemleden çok farklı olarak hukukçu kimse olmak bu ilmin belirli bölümünde profesyonel olabilmekten ibaret olarak görülmüştür,halbuki günümüzde mümükünlüğü tartışılır olsada sosyal ilimlere vakıf hukukçu kimselere ihtiyacın gerekliliği anlaşılmıştır.hukuk normatif bir değer olarak bütün ilimlerin ötesinde en doğruyu en düzgün şekilde tespit etmesi gerekir.bütün dünyayı mükemmel şekilde anlayabilme gereklerini doğurmuştur.Ortaylı'nın deyimiyle hukuk matematik gibi bir disiplin olsada sosyal problemleri çözmek için hukuk denklemleri yeterli değidir.mutlaka, toplumu ilgilendiren konularda vukufiyet aranmalıdır,zira bu ilim ve değerlerden uzak kimselerin verdiği kararları,sunduğu yorumları gördükçe içimiz sızlamakta.
haddime değildir fakat şu halde;
-hukuk öğrencisi olmadan evvel sosyal ilim yeterliliği aranabilir.
-öğrencilik döneminde belirli kitapların okunması şart koşulabilir.
-mesleğe devam eden kimselerce bu ilimlere dair gelişim süreci izlenmeli.
**sonuç olarak hukukçu kimlikler tarihte olduğu gibi mütefekkir,münevver hale gelmeli,toplumun bu en itibarlı mesleği sahipleri yine toplum bilimci,idareci,bilge konumlarına gelebilmelidir.zira mutlak adaletin eteğinde gezinebilmek bilge yargının işi olacaktır.peki hukukçular ne okumalı,suç ve ceza romanının ötesinde,hukuk tarihi, modern sosyoloji,felsefe,tarih,edebiyat,ilahiyat,iktisat ilmi üzerine hakikat başarılar istenmelidir,
hulasa ne okumalıyız dünyası uzayıp gidecektir fakat bu bilgilerin yoksunluğun ızdırabını çekiyoruz,bu ızdırap dünyasından kurtulabilmek için fikirlerinizi bekliyoruz,