Mesajı Okuyun
Old 03-10-2009, 12:51   #6
Bahadır Turan DURMAZ

 
Varsayılan

Her ne kadar TRINITY tarafından gönderilen kararlar birbiri ile çelişiyor gibi görünsede esas itibariyle kararlar birbiri ile çelişmemekte. Bankanın sorumluluğunun doğup doğmadığının tespitinde kritik nokta; bankanın üzerine düşen özen yükümünü gösterip göstermediğidir. İlk olayda banka hesabının açılması dahil bütün işlemler sahte ama sahteliği ilk bakışta anlaşılamayacak evraklarla yapılıyor. Hesap açma işlemlerinde kullanılan imzalar ile sonradan aynı hesapta işlem yapılan imzalar baştan itibaren aynı. Buradaki tek sıkıntı, hesap açılmasına, kredi çekilmesine esas teşkil eden evrakların sahteliği. İkinci olayda ise ortada gerçek bir kişiye ait gerçek evraklarla açılmış bir hesap var. Başka bir ifade ile hesap sahibi gerçek kişiye ait kimlik bilgileri, fotoğraf ve imza kayıtları var. Bu hesap için başka bir şahıs kendi resmi ile kimlik oluşturup, gerçek hesap sahibi adına imza atıyor. Görüldüğü üzere olaylar birbirinden çok farklı. İkinci olayda özen yükümlüğüne uygun davranan bir banka para çekmek için gelen kimsenin, kayıtlarında fotoğrafı ve imzası yer alan kimse olup olmadığını kontrol etmek zorunda. Bu zorunluluğa uymayan banka zarardan da sorumlu. Ancak ilk olayda hesap baştan sahte kişi adına verilen fotoğraf ve imza ile açıldığı için daha sonra hesap üzerinde yapılacak işlemlerde o fotoğrafa sahip kimse ve imzasının kontrol edilmesi yeterlidir. Hesap açmada kullanılan her evrakın kriminal incelemeden geçirilmesi düşünülemez. Sadece ve sadece ilk bakışta sahteliğinin anlaşılamıyor olması bankanın sorumluluktan kurtulması için yeterlidir.