Mesajı Okuyun
Old 04-03-2010, 00:09   #5
AV. SERDAR ARIK

 
Varsayılan

Merhaba,

4857 sayılı İş Kanununun 8., 11. ve 12. maddelerinde “belirli süreli iş sözleşmeleri”nden bahsedilmektedir. İş sözleşmesinin belirli süreli sözleşme sayılabilmesi için, sözleşmenin bitiş süresinin tarih veya süre olarak belirtilmesi gerekir. Ancak, sözleşmenin bitiş süresi tarih veya süre olarak sözleşmede düzenlenmemiş olmakla birlikte, yapılan işin ne kadar zaman sonra sona ereceği konusunda açıklık bulunması durumunda, kurulan iş ilişkisi belirli süreli olacaktır. Ancak, işin bitimine bağlı tutulan belirli süreli iş ilişkisinde, süre herhangi bir kuşku yaratmadan ve tarafların iradesine bağlı olmadan nesnel olarak bir olayın gerçekleşmesine bağlı kılınması gerekir. Yoksa, saptanan sürenin bitimi belirsizse ya da yalnızca işverenin iradesine bağlıysa, bu durum sözleşmenin süresinin belirsiz yapıldığı değerlendirilmesine yol açar.

İşin bitimine bağlı kılınan belirli süreli iş sözleşmelerinde, sürenin iki taraf bakımından da belli olması gerekir. İşin biteceği tarih bir dizi faktörlere bağlıysa, bu sözleşme belirsiz süreli olarak kabul edilecek, son bulması bildirimli fesihle gerçekleştirilebilecektir. Yargıtay bu konudaki bir kararında; belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesinin Bartın-Amasra yolunun tamamlanmasına bağlı kılınmasını geçerli saymamış, sözleşmenin geçerlilik tarihi olarak belirlenen yol yapım işinin ne zaman tamamlanacağı konusunda bir tarih bulunmadığını belirterek, sözleşmeyi belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul etmiştir (YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ, 22.9.2003, E. 2003/2474, K. 2003/15115).

Borçlar Kanununun 339. maddesine göre, kural olarak belirli süre için yapılan iş sözleşmesi bu sürenin bitmesinde sonra, iki tarafın susmasıyla, yani karşılıklı olarak edimlerini yerine getirmeye devam etmeleriyle, özdeş süre için, 1 yılı aşmamak üzere yenilenmiş sayılır (YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ, E. 2002/24751, K. 2003/7822, T. 8.5.2003).

Ancak, İş Kanununun 11. maddesinde, belirli süreli iş sözleşmesinin esaslı bir neden olmadıkça birden fazla, üst üste yapılamayacağı, aksi takdirde, belirsiz süreli iş sözleşmesi sayılacağı hüküm altına alındığından Borçlar Kanununun 339. maddesine karşın, süresi uzatılan belirli süreli iş sözleşmesi belirsiz süreli olarak işlem görecektir.

Belirli süreli iş sözleşmeleri süresi bitiminde son bulur. Fesih, taraflar arasında fiili ilişkiyi sona erdiren hukuki bir işlem olup bu yoldaki iradenin karşıt ulaşmasıyla gerçekleşmiş olur. Böyle bir açıklama yoksa fesihten söz edilemez. Süreli bir iş sözleşmesinde de süre bitiminden önce akdi sona erdiren bir fesih yoksa sözleşme sürenin bitimiyle kendiliğinden sona erer. Daha önce taraflardan birinin, süre sonunda akdi yenilemiyeceğini bildirmesi ileriye dönük bir irade açıklaması olup halen devam etmekte olan sözleşmeyi fesih olarak kabul edilemez.

Bu tür sözleşmelerde, bildirimli de olsa sürenin bitiminden önce fesih mümkün değildir. Ancak İş Kanununun 24 ve 25. maddelerinde sayılan, sözleşmenin tek yanlı ve bildirimsiz feshine olanak veren haklı bir nedenin bulunması durumunda, iş ilişkisine herhangi bir tazminat ödemeden son verilebilecektir.

Bilgilerinize sunarım.

Saygılarımla,
Av. Serdar Arık