Mesajı Okuyun
Old 08-09-2007, 11:48   #8
mutlakadalet

 
Varsayılan

Sayın Dayar, bu konuda net bir bilgim yok; ancak var olan bilgilerim üzerine yapacağım açıklamalar da havada kalacaktır. Zira olayda alkollü halde araç kullanmanın yanında başka bir ceza dayanağı da olabilir. Sanırım en doğru bilgiye emniyetten ulaşacaksınızdır.

Tartıştığımız kararla ilgili olarak, hukukçular ve madde bağımlısı uzmanı tarafından yapılan yorumları da paylaşmak gerekirse:

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Adem Sözüer, bu suçun yeni TCK’yla geldiğini hatırlatarak, Yargıtay’ın kararının “Alkollü araç kullanana ceza yok” şeklinde yorumlanmasının yanlış olacağını vurguladı.

DOÇ. SÖZÜER: BİR ALET ÜFLETMEKLE OLMAZ
Sözüer, şunları söyledi: “Trafik kuralını ihlal, Karayolları Trafik Kanunu’na göre idari para ceza gerektirir, TCK’ya göre suçtur. Kişi alkollüyse, saptanan promil derecesi ne olursa olsun, idari para cezası verilir. Bu kişi güvenli biçimde araç kullanacak durumda mı, değil mi; ikinci sorudur.

İşte suç olan da budur. Bu suçun da 2 yıla kadar hapis cezası söz konusu. Dolayısıyla iki yıl hapis cezasını gerektiren bir suçta kişinin gerçekten güvenli bir biçimde araç kullanıp kullanamayacağının somut bir biçimde tespit edilmesi lazım. Yani Yargıtay bu kararıyla, ‘Efendim, alkol için, çünkü hiç bir cezası yok’ demiyor. Tam aksine, trafik cezasıyla geçiştirilemeyeceğini, hapisle de cezalandırılabilecek bir suç olduğunu söylüyor. Ama, sadece bir alet üflemekle olmaz, bunun bir uzman tarafından tespit edilmesi gerekir, diyor.”

CEZA SABIKA KAYDINA İŞLENİR
“Kişi trafik polisinin kestiği para cezasını ödemezse hapse girmez, sabıkası da olmaz. Halbuki adli para cezasını mahkeme verir, tıpkı hapis cezası gibi bir cezadır ve adli para cezasını ödemeyen kişi hapse girer, sabıkasına işlenir. Bunun için iddianame hazırlanır, kişi yargılanır.”

DOÇ. KOCASAKAL: ALKOL TEK BAŞINA SOMUT TEHLİKE DEĞİL
“Yargıtay’ın kararına katılıyorum” diyen Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Ümit Kocasakal’ın yorumu ise şöyle oldu. “Yargıtay’ın kararına katılıyorum. Tehlike suçları, somut ve soyut olarak ikiye ayrılır. Soyut tehlike suçlarında hareketi yaptığınız anda zaten başka bir şey aramadan suç doğrudan doğruya oluşur. Ama somut tehlike suçlarında h
areketin yapılmasıyla birlikte o tehlikenin somut olarak da ortaya çıkması aranır. Burada Yargıtay, alkol kullanmış ama bu tek başına somut olarak trafik güvenliğini tehlikeye soktuğunu göstermez, bunun dışa yansıyan somut sonuçlarının ortaya konması lazım, diyor. Her somut olayda trafik güvenliği tehlikeye düşmüş mü düşmemiş mi onu arıyor.”

DOÇ. ÖGEL: HUKUKİ SONUÇ BEKLEMEMEK GEREKİR
Madde Bağımlısı Uzmanı Doç. Kültekin Ögel ise kararı, yarattığı fiziksel etkiler açısından değerlendirdi. Alkollü araç kullanan kişinin hukuken sonuç doğuracak bir eylem yapmasının beklendiğini söyleyen Ögel, şöyle devam etti:

DİKKAT DAĞILIR, HAREKET REAKSİYONLARI BOZULUR
“Alkol ve uyuşturucunun etkileri kişiden kişiye değişmkle birlikte örneğin, dikkat dağınıklığı oluyor, mesafe kavramı bozuluyor.
Farkındaysanız alkollü kişiler insanın burnunun dibine girerek konuşurlar. Bunlarda reaksiyon zamanı gecikir. Yani bir şeyi görüp, bir başka hareketi yapma noktasındaki reaksiyon zamanı bozulur ve gözün hareket reaksiyonu değişir. Örneğin; siz sabit duran öndeki arabaya bakıyorsunuz, ama yandan bir araba gelirse, dönme hızınız yavaşlıyor. Koordinasyon yani göz ile kol arasındaki iletişim de yavaşlıyor. Sol kol bir tarafa giderken sağ kol başka bir tarafa gidebilir.”

KİŞİ HER TÜRLÜ KAZAYA AÇIK OLABİLİR
“Yargıtay’ın kararına göre bu tür somut sonuçların ortaya çıkmasını beklemek gerekiyor ama ben sadece somut sonuçların beklenmesi değil, bu tür ihtimallerin de göz önüne alınması gerektiğini düşünüyorum.”

Doç. Ögel, hem alkol hem de uyuşturucu kullanmış bir kişinin kaza yapma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, bu durumun da toplum sağlığını tehlikeye attığının altını çizerek şöyle ekledi: “Bu, zehirli bir yemek satıyoruz ama herkesi zehirlemez, demeye benziyor. Belki 99 kişiyi zehirler ama bir kişiyi zehirlemez. Alkol ya da uyuşturucunun etkileri kişiden kişiye göre değişir, ama 100 promilin üstündeki alkolde, kişinin refleksleri ve koordinasyonu kesin bozuluyor ve her türlü kazaya açık olabiliyor. Yani bu karar, hukuken doğru olabilir ama toplum sağlığı açısından tehlikelidir.”


http://www.ntvmsnbc.com/news/419112.asp