Mesajı Okuyun
Old 08-09-2008, 10:59   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. Danistay
9.Dairesi

Esas: 2004/4420
Karar: 2006/2114
Karar Tarihi: 24.05.2006

ÖZET: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "mükellef ve vergi sorumlusu" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında; vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukavelelerin vergi dairelerini bağlamayacağı öngörülmüştür. Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden bir kamu borcu olan vergi borcundan yasa gereği doğan sorumluluğun, borçlu şirketin vergi borcunun doğduğu dönemde sahip olunan hisselerinin satışı yoluyla ortadan kaldırılamayacağı anlaşılmaktadır. Anılan Yasa maddeleri gereği vergisi ihtilaf konusu olan yıllarda şirket ortağı olan davacının limitet şirketin ödenmeyen vergi ve buna bağlı alacaklarından sorumlu olup olmadığının dönemler itibarıyla incelenmesi ve bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile verilen Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

(6183 S. K. m. 35) (213 S. K. m. 8/3)

İstemin Özeti: ... Otomotiv Traktör Petrol Ür. Tic. Paz. Ltd. Şti.'nin 1998-2001 yıllarına ait vergi borçlarının şirket ortağı olan davacıdan tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun 35. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden davacının %50 hisseli ortağı olduğu borçlu şirketteki 600 hissesinden 540'ını diğer ortak ...'a kalan 60 hissenin de 59'unu yine ... ve 1'ini de ...'a devrettiğinin hisse devrine ilişkin hususların 1.10.1998, 29.3.2001 ve 18.3.2004 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığının anlaşıldığı, her ne kadar borçlu şirketin 1998-2001 yıllarını kapsayan ve Mahkemelerince verilen kararla kesinleşen borçların tahsili amacıyla davacı adına dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği belirtilmişse de limitet şirket ortağının sorumluluğunun ortaklık payına bağlı bir sorumluluk olduğu, olayda ise davacının noterde gerçekleştirilen hisse devri sözleşmeleri ile şirketteki hisselerini devrettiğinin görüldüğü, hisseleri satın alan kişilerin de şirketin mali durumunu bilerek bu hisseleri aldığının kabulü gerektiği, bu durumda ortaklık payını devreden davacının şirket borçlarından dolayı artık sorumlu olamayacağı, bu nedenle düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden Manisa Vergi Mahkemesinin 23.9.2004 tarih ve E:2004/237, K:2004/272 sayılı kararının; düzenlenen ödeme emirlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı Buket Oral'ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi İhsan Saçmalı'nın Düşüncesi: Bir kamu borcu olan vergi borcuna ilişkin sorumluluğun özel sözleşmelerle devri mümkün olmadığından borçlu şirketin ortağı olduğu döneme ait vergi borçlarının davacıdan tahsili yoluna gidilmesi hukuka uygun olduğundan, aksi görüşle verilen kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlıkta ... Otomotiv Traktör Petrol Ür. Tic. Paz. Ltd. Şti.'nin 1998-2001 yıllarına ait vergi borçlarının tahsili amacıyla anılan şirketin ortağı olan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı; davacının borçlu şirketteki hisselerini sattığı ve söz konusu vergi borçlarından hisseleri satın alan yeni ortakların sorumlu olması icabettiği gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 4369 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 35. maddesinde limitet şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tutulacakları hükme bağlanmıştır.

Diğer yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun <mükellef ve vergi sorumlusu> başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında; vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukavelelerin vergi dairelerini bağlamayacağı öngörülmüştür.

Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden bir kamu borcu olan vergi borcundan yasa gereği doğan sorumluluğun, borçlu şirketin vergi borcunun doğduğu dönemde sahip olunan hisselerinin satışı yoluyla ortadan kaldırılamayacağı anlaşılmaktadır.

Anılan Yasa maddeleri gereği vergisi ihtilaf konusu olan yıllarda şirket ortağı olan davacının limitet şirketin ödenmeyen vergi ve buna bağlı alacaklarından sorumlu olup olmadığının dönemler itibarıyla incelenmesi ve bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile verilen Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle temyiz istemin kabulüne, Manisa Vergi Mahkemesinin 23.9.2004 tarih ve E:2004/237, K:2004/272 sayılı kararının bozulmasına, 24.05.2006 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum. (¤¤)