Mesajı Okuyun
Old 27-01-2003, 08:44   #23
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Yargıtay Kararı dayanak alınırsa..

Merhaba Sayın Metin,

Yargıtay Kararını dayanak alırsak konu açıklığa kavuşabilecektir.

Alıntı:
“ ...Belli süreleri kapsamış olsa bile, başlangıçta tarafların esaslı noktalarda iradelerinin birleşmesi ile tamamlanmış olan sigorta akdi, herhangi bir nedenle feshedilmiş olmadıkça ve bir fasıla verilmedikçe,Konusu, tarafları, koşulları ve bütün unsurların aynı tutularak birbirini izleyen poliçeler düzenlenmesinin,


Şeklinde özetlediğiniz karardan çıkardığım şudur:

Sözleşme ilk başta karşılıklı iradelerin birleşmesi ile oluşmuştur, poliçe düzenlenmesi yeni bir akit olmayıp, ilk akdin devamını sağlayan /ve bu bağlamda sözleşmenin tali unsurlarının tamamalanması yönünde taraflara ödev yükleyen/ bir unsurdur.

Başka bir ifade ile poliçe düzenlenmesi; sözleşmenin devam etmesi için gerekli olan ve sözleşmeye dayalı bir ödevdir.

Buradan hareketle; yenileme iradesini prim ödemek suretiyle yerine getiren sigoratalı sözleşme icabı üstüne düşen ödevi tamamlamış sayılabilir. Sigortacı şirketin yenileme iradesini onaylaması Yargıtay kararını doğru kabul ettiğimizde şekli ve yapılması zorunlu bir işlemdir.

Diğer fesih beyanı (feshi ihbar) ve yöneltme şekli, Tam iki taraflı sözleşmelere tabi bir BK.106 veya duruma göre 107 dairesinde fesih halidir..

Faks ile yöneltilen beyan faksın ulaştığı tarihte değil ancak sizin öğrenmiş olabileceğiniz tarihte hüküm ifade eder. Mesela: Bu konu ile ilgili yazılı itirazınız yada dava açmanız durumunda öğrenmiş kabul etmeniz gibi..

Ancak, haksız fesih nedeniyle talep edebileceğiniz tazminat haklarınız sınırlı kalabilecektir. Müspet zararlarınızın miktarının çok fazla olmayacağı endişesini taşıyorum.

Ben bu şekilde düşünüyorum