Mesajı Okuyun
Old 31-05-2005, 20:03   #67
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

BASIN AÇIKLAMASI

TCK KADIN PLATFORMU

TCK Kadın Platformu üç yıl boyunca kararlılıkla sürdürdüğü "Kadın
Bakış Açısından TCK Reformu" kampanyası sonucunda 1Haziran 2005'te
yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ceza Yasası'nda Türkiyeli kadınların
cinsel ve bedensel haklarının güvenceye alınmasını ve yasada kadın
erkek ayrımcılığının ortadan kaldırılmasını sağladı. Biz kadınlar,
bugün kazanımlarımızı kutlarken, hem yeni TCK'nın kağıt üstündeki
eşitlikçi ve özgürlükçü bakış açısı ile uygulanmasının takipçisi
olduğumuzu yineliyoruz, hem de namus cinayetleri, bekaret kontrolleri
ve cinsel yönelime dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılması için
gerekli düzenlemelerin yapılmasını, ve gençlerin rızaya dayalı cinsel
ilişkilerini cezalandıran maddenin kaldırılmasını talep ediyoruz.

Kadın hareketi Türkiye'deki sivil toplum örgütlenmesinin en köklü ve
güçlü gruplarından biri olduğunu bir kez daha gözler önüne sererek,
TCK reform sürecinin başından beri, Türkiye'nin her yanından
kadınların taleplerini dile getiren uzun soluklu ve başarılı bir
kampanya yürüttü. TCK Kadın Platformu'nun üç yılı bulan kampanyası
sonucunda, TCK'da yaklaşık 30 maddenin yanı sıra, kanunun dili ve
felsefesi de değiştirilerek, tam cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve
kadın ve kız çocuklarının cinsel ve bedensel haklarına yönelik
ihlallerin önlenmesi doğrultusunda devrim niteliğinde bir adım
atılmış oldu.

"Kadın Bakış Açısından TCK Reformu" Kampanyası sonucunda artık:

Cinsel saldırı suçları "topluma" , "aileye", "edep törelerine" karşı
suçlar olarak değil, "kişilere karşı suçlar" olarak tanımlanıyor;
Cinsel saldırı suçları "ırza geçme", "ırza tasaddi" gibi suçun
tanımını yapmayan ve cinsel saldırıları erkeklerin ve
toplumun "namusu" üzerinden tanımlayan ifadeler yerine, "cinsel
dokunulmazlığa karşı suçlar" adı altında kişinin "vücut
dokunulmazlığına karşı suçlar" olarak tanımlanıyor;
Cinsel tecavüz, cinsel saldırı ve cinsel taciz tanımları, cinsel
saldırının gerçekleşebileceği bütün şekilleri kapsayabilecek şekilde
genişletildi ve bu suçlara daha ağır cezalar öngörülüyor; işkence
sırasında cinsel saldırı ve cinsel saldırının mağdurun beden veya ruh
sağlığına zarar vermesi ağırlaştırıcı neden kabul ediliyor;
Evlilik içi tecavüz ve cinsel saldırı açıkça suç olarak tanımlanıyor
ve diğer cinsel saldırılara öngörülen cezaya tabi tutuluyor;
İşyerinde cinsel taciz açıkça suç kabul ediliyor ve cezalandırılıyor;
Yetkili savcı ve hakim kararı olmaksızın genital muayene yapan ve
yaptırana ceza öngürülüyor.

Eski TCK'da "toplumun haya duygularını zedeleyebilecek hareketler"
gibi muğlak bir şekilde tanımlanan "hayasızca hareketler" maddesi
teşhircilikle sınırlanıyor;
Aile içi şiddet, işkencenin bir alt türü olan "eziyet" kapsamına
alınarak ağır cezalar öngörülüyor.
Çocukların cinsel istismarı ayrı bir suç olarak tanımlanıyor ve daha
ağır cezalara tabii tutuluyor;
Çocukların cinsel istismarında veya cinsel saldırılarda "rıza"nın
varolabileceğini varsayan tanımlamalar kaldırıldı;
Eski TCK'da tecavüzcüyle evlendirmede cezanın ertelenmesini öngören
madde kaldırıldı;
Eski TCK'da evlenmek amacıyla kaçırma ve alıkoyma suçlarında cezanın
iptalini öngören madde kaldırıldı;
Töre cinayetleri nitelikli insan öldürme kapsamına alındı;
Irz, haya, edep gibi zamana göre değişen, göreceli ve kadınların hak
özgürlüklerini kısıtlamak için yorumlanan ve çağdaş hukukta yeri
olmayan kavramlar kaldırıldı;
Evli-bekar, bakire-bakire olmayan kadınlar arasında ayırımcılık yapan
düzenlemeler kaldırıldı;
Evlilik dışı yeni doğmuş çocuğunu öldüren anneye ceza indirimi
öngören madde kaldırıldı.

Yürürlüğe girecek olan yasa, bir başlangıçtır. Yeni TCK Türkiye'de
kadının insan hakları ihlallerinin ortadan kaldırılması ve cinsiyet
eşitliğinin sağlanması yolunda atılacak adımlara kanuni dayanak
sağlamakta ve daha da önemlisi, kadın bedeni ve cinselliği üzerindeki
tasarruf yetkisini toplumdan, aileden ya da erkekten alarak, kadının
kendisine vermektedir. Kadınlar, yasanın yazılması sürecinde
gösterdikleri kararlığı, uygulamanın takipçisi olarak da göstermekle
kalmayacak, Türkiye'de kadın-erkek eşitliğinin hayata geçirilmesi ve
kadınların insan hakları ihlallerinin tamamen ortadan kaldırılması
için gerekli her türlü düzenleme ve uygulama değişikliğini talep
etmeye devam edeceklerdir.

Yeni TCK'nın amacı ilk maddede "kişilerin hak ve özgürlüklerini
korumak" olarak ifade edilmiştir. Eğer yeni TCK bu amaca ulaşacak,
kadınların, erkeklerin, gençlerin haklarını ve özgürlüklerini eşit
olarak koruyacaksa, talep ettiğimiz diğer değişikliklerin de
yapılması gerekmektedir:

* Bekaret kontrolleri açıkça her koşulda yasaklanmalı ve kadının
rızası olmadan genital muayne cezaya tabi olmalıdır;

* Cinsel yönelime dayalı ayırımcılık açıkça suç olarak tanımlanmalı
ve yasada dil, din, ırk, cinsiyet vb.ye dayalı ayırımcılığa
öngörüldüğü gibi cezalandırılmalıdır;

* 15-18 yaş arası gençlerin rızaya dayalı cinsel ilişkisini
cezalandıran düzenleme kaldırılmalıdır;

* Yasal kürtaj süresi 12 haftaya çıkartılmalıdır;

* Namus cinayetleri nitelikli insan öldürme kapsamına alınmalı
ve "töre saiki" ifadesi "namus saiki" ile değiştirilerek her tür
namus cinayetinde ceza indirimi verilmesi önlenmelidir.

TCK Tasarısı'nın Alt Komisyon'da, Adalet Komisyon'unda ve Genel
Kurul'da görüşüldüğü 3 yıl boyunca TCK Kadın Platformu, yoğun
lobicilik ve savunuculuk faaliyetlerinin yanı sıra, sokak eylemleri
ve faks kampanyaları düzenleyerek, basınla ve ülkedeki diğer kadın
platformlarıyla işbirliği içinde çalışarak, yoğun bir kampanya
yürüttü.

Ancak, kadınların ısrarlı taleplerine rağmen, yeni ceza yasası töre
cinayetlerine ağırlaştırılmış hapis cezası verirken, namus
cinayetlerine haksız tahrik indirimi kapısını açık bırakmıştır.
Bekaret testlerini açıkça adlandırmadan, gential muayneyi hakim ya da
savcı kararına bağlarken, kadının rızasını bir ön koşul olarak
saymamıştır. 15-18 yaş arasındaki gençlerin kendi istekleriyle
girdikleri cinsel ilişkiye hapis cezası öngörmüş, eşcinsellere
yapılan ayrımcılığı suç kapsamına almamıştır. Tanımı olmayan bir
müstehcenlik maddesiyle ifade özgürlüğüne darbe vurmuş ve kürtajı
Dünya Sağlık Örgütü standardı olan 12 haftanın altında tutmuştur.
Kadınlar TCK reformunun başarısını gölgeleyen bu düzenlemelerin
değiştirilmesi ve TCK reformunun hayata geçirilmesi için, yerel,
ulusal ve uluslararası platformlarda kararlı ve ısrarlı çalışmalarına
devam edeceklerdir.


TCK KADIN PLATFORMU

· Amargi

· Ankara Kadın Dayanışma Vakfı

· Ankaralı Feministler

· Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği

· CEDAW STK Hazırlık Grubu

· Cumhuriyet Kadınları Derneği

· Çanakkale ELDER- Kadın Dayanışma Merkezi

· Diyarbakır Barosu Kadın Komisyonu

· Edirne Kadının İnsan Hakları ve El Ürünleri Girişimi

· Filmmor Kadın Kooperatifi

· İris Eşitlik Gözlem Grubu

· İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi

· İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası

· İstanbul Valiliği Kadının Statüsü Birimi

· İzmir Kadın Dayanışma Derneği

· İzmir Barosu Kadın Komisyonu

· Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER )

· Kadın Yurttaş Ağı (KAYA)

· Kadının İnsan Hakları- Yeni Çözümler Vakfı

· Kadınlarla Dayanışma Vakfı ( KADAV )

· Kaos GL

· Karşıyaka Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi

· KATAGİ

· Kibele Kadın Kooperatifi

· Küçükkuyu Kadın Dayanışma Grubu

· Lambdaistanbul Eşcinsel Sivil Toplum Girişimi

· Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

· Okmeydanı Atölye Morkağıt

· Recme Karşı Uluslararası Komite Türkiye Temsilciliği

· Sincan Toplum Merkezi'ni Koruma ve Geliştirme Derneği

· TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Kadın Komisyonu

· Toplumsal Gelişme için Kadın, Gençlik, Kültür ve Çevre
Derneği

· Türk Kadınlar Birliği

· Uçan Süpürge

· Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi

· Van Kadın Derneği

· Van Yasam Kadin Cevre Kültür ve İşletme Kooperatifi (YAKA-
KOOP)