Mesajı Okuyun
Old 01-06-2012, 17:12   #39
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Beren
Üst kata çıkarken bayanın panik olmasından dolayı adliyede laf atarlar,bu psikolojiylede hukuk mahkemelerinden birinin yazı işlerinbe girer.orada dört memur vardır.Memurlara de tam olarak kendini ifade edemez memurlarda sen savcılığa gideceksin derler,müvekkil ısrarla sizin yardımcı olmanız gerekıyomus savcı bey beni yönlendirdi diyince memurlar başlarıdan savsaklamaya çalışırlar,müvekkilde hem kazanın etkısı,hem adlıyede yedığı laf,hem kımsenın tam olarak yardım etmeyısıne bınaen bır anda 'ben adlıyeye dussem kesın ıkı gun sonra terorist olurum ,siz adamı terörist edersiniz

Mesaja hiç kimse cevap yazmadan şunu yazacaktım: "Hakaret yok ama müvekkiliniz ceza alacak". Moralinizi bozmamak için yazmadım.

Sizin ve foruma katılanların dikkatinden kaçan bir husus var. Şikayetçiler, adliye çalışanıdır. Dava aynı adliyede görev yapan hakim tarafından karara bağlanmıştır. O hakim şikayetçilerle her gün yüzyüze gelmektedir. Size, müvekkilinize mi inanacak; yoksa tanıdığı şikayetçilere mi? Bir de "Bir musibet" inanışı vardır ki, ceza almamanız mümkün değil.

Nereden mi biliyorum? Benzer olayı bir savcıyla yaşayan müvekkile hakkında da HAGB kararı verilmişti.Üstelik şikayetçi savcı şikayetçi bile olmamıştı. Re'sen dava açıldı.

Başka bir olayda akrabam olan bir polis memuru ve 3 arkadaşı, mahkeme mübaşirine hakaretten ceza aldılar. Detaya girmiyorum.

Kısaca, olayın hukuksal boyutu yok. "Dayanışma" boyutu var. Geçmiş olsun.