Mesajı Okuyun
Old 06-05-2017, 16:49   #104
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/4179
K. 2017/688
T. 24.1.2017

KATKI PAYI ALACAĞI (Davacının Gelirleriyle Taşınmaz Alımına Katkı Oranı ve Katkı Payı Alacağının Belirleneceği - Toplam Katkı Payı Alacağının Terekeye Ait Borç Olacağı/Davalının Miras Hissesi Oranında Borçtan Sorumlu Tutulabileceği)

TEREKEYE AİT BORÇ (Toplam Katkı Payı Alacağının Terekeye Ait Borç Olacağı - Davacının da Tereke Mirasçısı Olduğu Dolayısıyla Davalının Ancak Miras Hissesi Oranında Borçtan Sorumlu Tutulabileceği de Gözetilerek Karar Verilmesi Gerektiği)

MİRAS HİSSESİ ORANINDA SORUMLULUK (Toplam Katkı Payı Alacağının Terekeye Ait Borç Olacağı - Davacının da Tereke Mirasçısı Olduğu Dolayısıyla Davalının Ancak Miras Hissesi Oranında Borçtan Sorumlu Tutulabileceği de Gözetilerek Karar Verileceği)

743/m.152

ÖZET : Dava; katkı payı alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının gelirleriyle taşınmaz alımına katkı oranı tespitinden sonra katkı payı alacağının belirlenmesi, bu miktar ve ziynetlerle katkı yönünden dosyada tespit edilen miktar ile birlikte toplam katkı payı alacağının terekeye ait borç olacağı ve davacının da tereke mirasçısı olduğu dolayısıyla davalının ancak miras hisssesi oranında borçtan sorumlu tutulabileceği de gözetilerek karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı N. A., vekili, müvekkili ile A. A.,'un 1978'de evlendiklerini, 2004 yılında eşinin vefat ettiğini, evlilik birliği içinde bedelin tamamı davacı tarafından karşılanarak kooperatif yolu ile satın alınan Aliağa ilçesindeki taşınmaz ile yine davacının katkısıda bulunarak satın alınan Kartal ilçesindeki taşınmazın muris adına tapuda tescil edildiğini, eşinin vefatı ile geriye davacı ve murisin kızkardeşi olan davalının mirasçı olarak kaldığını belirterek, Aliağa ve Kartaldaki taşınmazlar yönünden sırasıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.500,00 TL ve 2.500,00 TL katkı payı alacağı ile Aliağa'daki taşınmaz yönünden aile konutu olarak tespiti ve taşınmaz üzerinde TMK 240 veya TMK 652. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkı tanınması istenmiştir. Birleşen dava dosyasında ise davacı tarafça TMK 227 madesi gereğince Aliağa'daki taşınmaz için 5.000,00 TL ve Kartal'daki taşınmaz için 2.500,00 TL olmak üzere alacak talep edilmiş, ve yine Aliağa'daki konut ile ilgili olarak aile konutu olduğunun tespiti ve taşınmaz üzerinde TMK 240 veya 652. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkı tanınması istenmiştir.

Davalı vekili, murisin malvarlığının edinilmesinde davacının hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, Aliağa ilçesindeki taşınmazın aile konutu olduğunun ve davacının bu taşınmaza ilişkin katkı payı alacağının 37.180,73 TL olduğunun tespitine, Kartal'daki ev için katkı payı alacağı talebinin reddine, dava konusu taşınmaz üzerinde miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasına ilişkin özgüleme talebi yönünden görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan talebin tefriki ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde görevsizlik ve reddedilen Kartal'daki taşınmaz yönünden davacı vekili, kabul edilen Aliağa'daki taşınmaz yönünden davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Davalı vekilinin Aliağa'daki taşınmaza ilişkin diğer temyiz itirazlarına gelince; Katkı payı alacağı hesaplaması yapılırken evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı belirlenmelidir. Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacak miktarları hesaplanır.

Tasfiyeye konu edilen Aliağa'daki taşınmaz, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 13.05.1999 tarihinde ferdileşme yolu ile muris adına tescil edilmiştir. Hükme esas alınan rapor incelendiğinde; muris Abdulkadir'in geliri ile, davacının ise ziynetlerini bozdurarak ve 1990 yılından itibaren giyim eşyası satarak elde ettiği kazancı ile taşınmazın edinilmesinde katkıda bulunduğunun kabulü ile hesap yapıldığı anlaşılmaktadır. Murisin astsubay olduğu, evlenmeden önce işe başladığı dosyada sabittir. Ne var ki gelirler ile katkı hesaplanırken murisin evlenme tarihi 13.06.1978'den malın edinildiği tarihe kadar gelirleri esas alınmayıp, hatalı bir şekilde sadece 1990 yılından itibaren gelirlerinin hesaplamaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, yeniden bu husus gözetilerek rapor aldırılıp davacının gelirleriyle taşınmaz alımına katkı oranı tespitinden sonra katkı payı alacağının belirlenmesi, bu miktar ve ziynetlerle katkı yönünden dosyada tespit edilen miktar ile birlikte toplam katkı payı alacağının terekeye ait borç olacağı ve davacının da tereke mirasçısı olduğu dolayısıyla davalının ancak miras hisssesi oranında borçtan sorumlu tutulabileceği de gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, davacının tüm ve davalının diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine ve 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,20 TL'nin davacıdan alınmasına, davalıdan peşin alınan harcın da istek halinde geri verilmesine, 24.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı