Mesajı Okuyun
Old 19-05-2011, 14:31   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuya ilişkin karar

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/6786
K. 2010/8143
T. 12.7.2010
• MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ (İki Taraftan Biri Dava Konusunu (Müddeabihin) Bir Başkasına Temlik Ettiği Takdirde Diğer Taraf Seçim Hakkını Kullanacağı)
• MÜDDEABİHİN TEMLİKİ (Diğer Taraf Dilerse Temlik Eden İle Olan Davasını Takipten Vazgeçerek Davayı Devralan Kişiye Yöneltmekte Dilerse Davasına Temlik Eden Kişi Hakkında Tazminat Davası Olarak Devam Edebildiği)
• SEÇİMLİK HAK (Dava Konusunun (Müddeabihin) Temliki - Mahkemece Diğer Yana Seçimlik Hakkı Hatırlatılarak Davaya Hangi Kişi Hakkında Devam Edeceği Sorulmalı ve Sonucuna Göre İşlem Yapılması Gerektiği)
1086/m.186
ÖZET : Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile muarazaanın giderilmesi isteğine ilişkindir. İki taraftan biri dava konusunu (müddeabihin) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.

Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı, sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Hal böyle olunca; açıklanan ilkeler doğrultusunda HUMK'nun 186. maddesi uyarınca usulü işlemin tamamlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, dava konusu 18335 sayılı parselde paydaş olduğunu, kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulu olmayan binada davalı Gökhan İnal'a 4 nolu daireye isabet eden 48/576 pay temlik ettiğini, 2 nolu dairede de kiracı sıfatı ile bulunduğunu kira bedelinin ödenmemesi üzerine hakkında alınan tahliye kararının infazı sırasında diğer davalı Erkom Elektrik ve Elektronik Limited Şirketinin fuzuli şagil olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin mülkiyet iddiasında bulunduğunu ileri sürerek 2 nolu bağımsız bölümün aidiyetinin tespiti ile muarazaanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, çekişmeli taşınmazın müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olduğunu, kat mülkiyeti ve kat irtifakının kurulu olmadığını, çekişmenin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; çekişmenin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi İlknur Acar'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile muarazaanın giderilmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen tedavüllü çap kayıtları ve akid tablolarının incelenmesinden; çekişme konusu 18335 parsel sayılı taşınmazda dava tarihi itibariyle davalıların kayden pay maliki oldukları, ancak karar tarihinden sonra satış suretiyle dava dışı Serkan İnal ve Nutfiye Ulusoy’a pay temlik edildiği ve bu kişilerin adına sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, HUMK'nun 186. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihin) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.

Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı, sonucuna göre işlem yapılmalıdır.

Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda HUMK'nun 186. maddesi uyarınca usulü işlemin tamamlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

SONUÇ : Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.