Mesajı Okuyun
Old 31-12-2005, 19:15   #2
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan MESLEKTE BİR SINIR

Bu karar avukatlık mesleğinin sınırını çok belirgin tanımlamıştır. Hak arama ve hak çiğnenerek bozulmuş olan hukuksal düzenin yerine getirilmesi sürecinde görev yapan avukat, öncelikle hak kavramına saygılı olmalıdır.

Danıştayımız saygınlığı hak etmiş ise de, bu olayda "mesleğe kabul kararı" veren Baro yönetiminin durumu çok ilginç gözüküyor.

Hangi yönetim olursa olsun, başvuranın bu niteliğini bilerek kabul kararı vermiş olmaması gerekir. Bunun karşıtı, o kararın altında imzası bulunanların hukuk siyaseti bakımından sorumlu olmalı ve bunu açılamalıdırlar.

İstanbul Barosu, Çağdaş Avukatlar Grubunun yönetimde olduğu geçmişte (1975-76), efsane başkan Avukat Orhan Apaydın başkanlığında toplanarak benzer konuda RET kararı alıyor.

Gerekçesi;
"staj başvurucu emniyet müdürlüğü biriminden ayrılmıştır. İLGİLİ HAKKINDA İŞKENCE SUÇUNDAN KESİNLEŞMİŞ BİR MAHKUMİYET KARARI YOK İSE DE, İLGİLİ, KAMUOYUNDA İŞKENCECİ OLARAK BİLİNMEKTE, TANINMAKTADIR. Hakkında bu nitelikte bir kötü şöhreti olan kimse avukatlık mesleğine kabul edilemez."

(Not: Bu alıntı kelimesi kelimesine tıpkısı değildir.)

İşte, Çağdaş Avukatlar Grubu ve o gruptan yönetim kuruluna seçilerek kararı alanların ve her hukukçunun her zaman savunabileceği bir karar.

İşkence insanlık suçudur.

Avukat Ömer KAVİLİ
Avukat Hakları Merkezi üyesi