Mesajı Okuyun
Old 27-11-2010, 15:47   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Şükrü Bülbül
Tüm meslaktaşlarıma selamlar.
benim sormak istediğim husus şu:
müvekkilim yüksek meblağlı bir senette alacaklıdır.asıl borçlu yanında kefil olan kimse de söz konusudur.Sorun ,kefil senedin altına değil de arka yüzüne imza atmıştır.Ancak kefil ,herhangi bir ibare düşmüyor imzaladığı senedin arka kısmına.Bu şahsa karşı herhangi bir icra takibi yapılabilir mi.Müvekkil ,(kefil olarak düşündüğümüz kişiye karşı alacaklı olabilmesi için) senedin arkasına imza atan kişinin (kefilin) imzasının altına bir imza atması bir anlam ifade eder mi?

Sayın Av. Şükrü Bülbül,

"Sadece imza ile aval vermek için imzanın poliçenin yüzüne atılması gerekir (İİD. 14.12.1971 gün, E.11930, K. 12672; 12 HD, 24.05.1983, E: 83/2449, K:83/4105, YKD, C.IX, S.11, s.1652). Poliçenin arkasına ya da bu arkanın devamı sayılan allonj üzerine atılan aval imzaları, aval şerhini de ihtiva etmelidir. Aksi takdirde, bunları ciro silsilesi içinde kabul etmek de mümkün değil ise, beyaz ciro da saymaya imkan olmaz ve bu imzalar hiç atılmamış gibi olur (dpn.152: Arminjon&Carry, s.301 ve dpn.3'te yollama yaptığı Mossa. Yargıtay ise, senedin arkasına atılan imzaların aval şerhi bulunmadığı takdirde beyaz ciro niteliğinde olduklarını,yukarıdaki açıklamaya gerek görmeksizin kabul etmiştir-İİD, 13.11.1967 T., 9790/9977 s.k. RKD 1968, S.1-2, s.8)." (Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Poroy/Tekinalp, İstanbul 2010).

"Merci kararının müddeti içinde duruşmalı olarak temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 10.03.1983 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Merci kararının ve bunun taalluk ettiği işin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı yapılmasına HUMK. hükümleri müsait olmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi.

Aval şerhi aval içindir tabiri ile buna muadil diğer herhangi bir deyimle örneğin "kefalet ettim, temin ettim" vs. gibi kelimelerle ifade ve aval veren tarafından imza olunur. Bu şerh senedin ve allonjun yüzüne konabileceği gibi arkasına da yazılabilir. Ancak, böyle bir meşruhat taşımaksızın konulan imzalardan senet arkasındakiler ciroyu senet yüzündeki keşideci ve muhataba veya lehtara ait olanlardan gayri imzalar aval vermeyi tazammun eder. Avalin kimin için verildiği buna ait şerhte açıklanmak gerekir. Böyle bir açıklığı taşımayan şerhe dayanan veya senedin yüzüne atılmış mücerret imzaya taalluk eden aval verme muamelesi keşideciye matuf sayılır. Tetkik konusu olayda Tebligat Kanunu`nun 39 ve 32. maddelerine göre süresinde itiraz eden E____ ve M____ senedin arkasına "bonoların müşterek ve müteselsil kefilleriyiz" diyerek imza etmişlerdir. Yukarda açıklanan nedenlerle aval veren durumundadırlar ve tıpkı kendisine aval verdiği keşideciler gibi sorumludurlar. Bu husus nazara alınmadan itirazın kabul olunması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden merci kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.05.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi."

Ayrıca inceleyiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=39968

Saygılar...