Mesajı Okuyun
Old 09-12-2011, 22:02   #59
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Nevra Hanım, Asliye Hukuk-Sulh Hukuk görev ayrımının TTK 5 ten kaynaklandığını iddia etmiş, sanırım tartışmanın uzaması nedeniyle dikkat dağılması sözkonusu olabilir. Ama bu görev ayrımı HUMK m.8'den kaynaklanıyor.

Madde 8 - (Değişik madde: 26/02/1985 - 3156/2 md.)
Sulh mahkemesi:
I - İflas davalarıyla vakfa ilişkin davalar hariç olmak üzere, mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı beş milyar lirayı geçmeyen davaları, *1*(Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır.)
-----------------------------------------------------
Yani önce davaları asliye hukuk-sulh hukuk görev alanına girip girmediği konusunda HUMK 8-9'a göre değerlendiriyorduk. Eğer sulh hukuk görev alanında ise hiç asliye hukuk-ticeret ayrımı yapmıyorduk. Eğer HUMK m.8'deki miktarın üzerinde ise o zaman TTK 5'e göre asliye hukuk mu yoksa ticaret mi olduğuna karar veriyorduk. Yani görevi hep HUMK'a göre belirliyorduk. Yine öyle yapmalıyız diye düşünüyorum...

Hay Allah, ben de TTK m.5/1'de "dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir" denerek ticari davalara bakma yönünden sulh hukuk mahkemelerinin de görevli olduğunun belirtildiğini/özel kanunda buna cevaz verildiğini, "ticari davalar"da HUMK m.8/1'den dava olunan şeyin değer sınırını belirlemek için faydalandığımızı sanıyordum. Mesela: TTK m.5 "dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara bakma görevi asliye ticaret mahkemelerinindir" deseydi sulh hukuk mahkemesinde ticari dava ikame edemezdik filan sanmıştım. "Ticari davaları" ikame ederken 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun sulh hukukta da dava açılmasına cevaz vermiş olduğunun usulde hiçbir etkisi olmadığını öğrenmem iyi oldu, teşekkür ederim.

Saygılar...