Mesajı Okuyun
Old 19-10-2006, 14:13   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın nevin kara,

Sorunuzda açıklık olmamasına rağmen, hukuk davasındaki bilirkişilik ile ilgili bir sorun olduğunu anlamaktayım. Bu nedenle cevabı da buna göre veriyorum.

Konuyla ilgili Yargıtay kararını alıntıladım.

Alıntı:
10. CEZA DAİRESİ
E. 1994/11900
K. 1994/14671
T. 26.12.1994
• BİLİRKİŞİLİK GÖREVİNİN NİTELİĞİ ( Adli Bir Kamu Görevi Yapan Kimse - Memur )
• BİLİRKİŞİLİK GÖREVİNİ SAVSAMAK ( Mahkeme Dosyasını Duruşma Gününe Kadar Teslim Etmemek )
• MAHKEME DOSYASINI DURUŞMA GÜNÜNE KADAR TESLİM ETMEMEK ( Bilirkişilik Görevini Savsamak )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Bilirkişilik Görevini Savsamak Suçu )
• MEMUR SAYILMA ( Bilirkişilik Görevinin Niteliği )
1086/m.278
765/m.282, 230, 279/1
1412/m.1
ÖZET : Mahkemece görevlendirilen bilirkişinin suçu, kaynağını TCK.nun 282. maddesinden alır. Hakim tarafından görevlendirildiği için bilirkişi ile Devlet arasında özel bir bağ kurulmuş olduğundan Türk Ceza Kanununun 279/1. maddesinin 1. fıkrasının 2. bendinde gösterilen "adli bir kamu görevi yapan kimseler" kavramı kapsamına girer. Bu nitelikteki bilirkişi memur sayılır. Bilirkişinin görevi ile ilgili suçlara bakmak görevi Asliye Ceza Mahkemesine aittir.

DAVA : Görevi ihmal suçundan sanık İbrahim'in yargılanması sonunda; Gaziosmanpaşa Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'yle, Gaziosmanpaşa Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi, yeni yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya, C. Başsavcılığı'nın 14.12.1994 gün ve T.M. 98684 sayılı tebliğnamesi ile Daireye verilmekle incelendi:

Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : İncelenen dosya içeriğine, sanığın üzerine atılan suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine, Gaziosmanpaşa Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1992/107 esasında kayıtlı dosyada bilirkişi olarak görevlendirilen İbrahim'in dayanağını TCK.nun 282. maddesinden alan ve hakim tarafından görevlendirildiği için adı geçen şahısla Devlet arasında özel bir bağ kurulduğu, vereceği rapor nedeniyle de hakim tarafından verilen hükme iştirak etmesi sözkonusu olduğundan TCK.nun 279. maddesinin 1. fıkrasının 2. bendinde gösterilen "adli bir kamu görevi yapan kimseler" tabiri içine girmesine ve Ceza Yasası uygulamasında memur sayılması gerekmesine, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25.11.1985 gün, 410/595 ve 6.11.1989 gün 275/332 sayılı kararlarının da aynı doğrultuda olmasına, mahkemece yapılan ihtara karşın düzenlemesi gereken raporu ve kendisine teslim edilen mahkeme dosyasını tayin edilen duruşma gününe kadar getirip teslim etmedikleri iddiası ile bilirkişilik görevini ihmal suçundan TCK.nun 230. maddesi ile cezalandırılması isteğiyle Asliye Mahkemesine kamu davası açılmış olmasına göre,

Mahkemece kanıtlar toplanarak sanığın suç kastının tartışılması, TCK.nun 282. maddesi de nazara alınarak sonuca varılması, şayet alınan maddelerde gösterilen suç unsurları yönünden sabit görülmediği takdirde hüküm kurulduktan sonra bilirkişi olarak hukuk mahkemesince görevlendirilmiş olduğu da gözönüne alınarak HUMK.nun 278/3. maddesi göndermesiyle aynı Yasanın 271. maddesinde düzenlenen disiplin cezası uygulanabileceğinden kesinleşen dosyanın ilgili hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekmesine, CMUK.nun 63, 46 ve 75. maddelerinin ise ceza davalarındaki görevlendirmeler için sözkonusu olmasına, Gaziosmanpaşa Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre yerinde görülmeyen Gaziosmanpaşa Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24.10.1994 gün ve 1994/966-588 sayılı GÖREVSİZLİK kararının isteme aykırı olarak kaldırılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığı'na tevdiine, 26.12.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yeni TCK'da, eski kanunun 282 inci maddesini karşılayacak bir madde yoktur. Bu anlamda karara göre HUMK 271 e göre cezalandırma talep edilebilecektir.Maddeyi de alıntıladım:

MADDE 271 - Şahadet mecburi olan hallerde cevaptan veya yeminden imtina eden şahit derhal on beş liraya kadar cezayi nakdiye mahkûm edilerek yeniden istima olunmak üzere dâva talik olunur ve bu celse masrafına mahkûm edilir. Yine cevaptan veya yeminden imtina ederse o mahkemece on beş günü tecavüz etmemek üzere hapsedilir.

Ancak mahkeme hakimi, dosyanın getirilmemesini bilirkişinin menfaat sağlamasına bağlıyorsa aşağıdaki madde de uygulanabilir:

HUMK.m.286-Ehlivukufun rey ve mütalâaları hâkimi takyit etmez.
(Ek fıkra: 5020 - 12.12.2003 / m.1) Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun maddî olgu ve fiilî gerçeklerle bağdaşmadığı yönünde kuvvetli emare ve şüphelerin bulunduğu kanaatine ulaşıldığı takdirde, bu bilirkişiler hakkında diğer kanunlardaki hukukî ve cezaî sorumluluklar saklı kalmak şartıyla 19.4.1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının tasdikli bir örneği yetkili Cumhuriyet savcılığına gönderilir.

Saygılarımla