Mesajı Okuyun
Old 05-05-2002, 02:27   #6
aristo

 
Karar İdam Cezası Yöntemleri

Gaz Odası
Bu infaz yöntemi ilk olarak 1920’lerde kullanılmıştır ve I.Dünya Savaşında kullanılan zehirli gazdan ve bir o kadar da intihar yöntemi olarak kullanılan gazdan esinlenilmiştir.

Bu yöntemde kişi, hava geçirmez bir odada konularak burada bir yatağa sabitlenir. Sinyal verildiğinde sübap açılır, odanın içine hidroklorik asit verilir. Diğer bir sinyal üzerine potasyum siyanür ya da sodyum siyanür kristalleri mekanik olarak asidin içine düşer ve hidrosiyanür asidini oluşturur.

Hükümlünün derin nefes alması durumunda hidrosiyanür asit bir iki saniye içinde bedenin hemglobin üretme yeteneğini yok eder ve bilinç kaybına neden olur. Ancak kişi nefesini tutarsa ölüm çok geç meydana gelir ve bu da hükümlünün çok acı çekmesi, vahşice kıvranması demektir. Ölüm genellikle 6 ile 18 dakika arasında gerçekleşir.

Ölüm gerçekleştikten sonra gaz odası karbon ve nötralize edici filtrelerle temizlenir. Badeni temizleyecek olan ekip gaz maskeleri giyer. Bunu uygulamayan herhangi biri de ölecektir.


İğne
Amerika’da kullanılan en yaygın infaz yöntemidir. Hükümlülerce “en büyük yükseklik” olarak bilinir.

İğne ile ölüm, birbirini takip eden üç değişik ve ölümcül ilaç ile sağlanır. Hükümlünün elleri ve ayakları bağlanarak zapt edilir. Kalbi izleyen bir monitör ve bir steteskop hazırdır. Her biri ayrı kollara olmak üzere iki tuzlu sıvı damar içine verilmeye başlar. Sonra kişi bir çarşafla örtülür.

Sonraki aşamada tuzlu sıvılar kesilir ve Sodium Thiopental enjekte edilir. Bu, kişinin uyuması içindir. İkinci olarak bir kas gevşetici olan Pancuronium Bromide verilir. Bu, kişinin diyaframının ve ciğerlerinin felce uğrayarak solunumunun durmasına neden olur. Son olarak, kalbi durdurmak için Potassium Klorid verilir.


İdam
İdam, halihazırda kullanılan en eski infaz yöntemlerinden biridir. Elektrikli sandalye, çok acı veren bir yöntem olan idama alternatif olarak önerilmiştir. İnfazcılar, ipin, kişinin yapısına göre ipin uzunluğunu ayarlayamadıkları durumda sorunlar çıkabileceği için idamın fiziksel ve biyolojik uygulama ilkelerini planlamak zorundaydılar.

Asılacak olan kişinin ağırlığı ile ilgili hesaplar yapılarak hazırlanan ilmek boynuna geçirilir. Düğüm, kişinin boynunun kırılmasını sağlamak için sol kulağın arkasına getirilir. Sonra, bedenin aşağı düşmesini sağlayacak olan düzenek açılır...

Eğer gereği gibi yapılırsa üçüncü ve dördüncü servikal omurların kırılması ya da boğulma sonucunda ölüme neden olur. Bu uzun süreç ani ölümü sağlar ve neredeyse hiç çürük oluşmaz.


Elektrik
En tipik uygulaması elektrikli sandalyedir. Hükümlü, özel olarak yapılan sandalyeye bağlanır, kafası ve bedeni, bakır elektrotlarla daha iyi temas etsin diye tıraş edilir. Asıl infazcının hangisi olduğunun bilinmemesi için genellikle üç ya da dört infaz görevlisi düğmelere basar fakat sadece birinin bastığı düğme gerçek elektrik kaynağıyla bağlantılıdır.

İlk elektrikli sandalye 20. yüzyılın başlarında George Westinghouse tarafından yapılmıştır. Uygulanmakta olan infaz yöntemin –idamın-, pek çok kişi tarafından insanlık dışı ya da eski olarak görülmesi nedeniyle Westinghouse, bir elektrikli sandalye yapmak üzere New York Şehir Cezaevinde işe alınmıştır.

Westinghouse, cezaevi görevlilerine, sandalyeye bağlanan kişinin ilk 5 saniyede ölmesi için uygulanacak elektriğin 1.000 volt olması gerektiğini söyler. Ancak ilk uygulamada, infaz edilen kişi ilk 5 saniyede ölmez. Kişi, 4 dakika sonra ölene kadar sürekli elektrik verilmek zorunda kalınmıştır. Hükümlü bu süre içinde sigara içmeye başlamış, kollarındaki kıllar ve saçları tutuşmuş; yüzündeki her bir delikten kan akmaya başlamıştır. Bundan sonra, elektrikli sandalye bir başarısızlık olarak değerlendirilmiş ise de ABD’de yaygın olarak kullanılmaktadır.


Kurşuna Dizme
Bu yöntemin ne zaman kullanılmaya başladığı kesin olarak bilinmemektedir. Pek çok örnekte, suçlunun bedenine 5 kişilik bir ekip hedef alır ve bunlardan bazıları boşa hedef alır. Bu yöntemle, infaz eden kişinin kim olduğu bilinmez.

ABD’de 1996 yılında kurşuna dizilen John Taylor, iğne yerine kurşuna dizilmeyi seçmiştir çünkü “ölümünü, devlet için mümkün olduğunca güçleştirmek” istemiştir.

Giyotin
1789 yılında Dr. Joseph Guillotin tüm suçluların aynı yöntemle infaz edilmesini önermiştir. Baş kesmenin, en az acı veren yöntem olarak genellikle kabul edildiği bu dönemde giyotin bir kafa kesme makinesi olarak önerildi. Fransız Devrimi sırasında yaygın olarak kullanıldı.

Giyotinle halka açık infaz en son Fransa’da, Haziran 1939 yılında yapıldı. Fransa’da giyotin en son 1977 yılında kullanıldı ve daha sonra bu infaz şekli resmen yürürlükten kaldırıldı.