Mesajı Okuyun
Old 23-05-2009, 06:08   #3
AvTürk

 
Varsayılan

Dernekler kanununda kimlerin dernek kurabileceği belirtilmiş. Buna göre tsk mensupları, kolluk kuvvetleri, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar(özel kanunlarında buna yönelik bir istisna yoksa) dernek kuramazlar.

Hakimler savcılar kanunu da "hakim ve savcıların, kanunlarda belirlenenlerden başka, resmi ve özel hiçbir görev alamayacakları, kazanç getirici faaliyetlerde bulunamayacakları" nı ifade etmiştir. Ayrıca hakim savcıların dernek kurmalarıyla ilgili olarak hskda da herhangi bir hüküm de bulunmamaktadır. Böyle bir halde de devlet memurları kanununa atıf yapılacaktır. Bu sebeple, bir hakim yahut savcının yazılı ve görsel medyaya, basına demeç vermesi, açıklama yapabilmesi mümkün görünmemektedir.

Bunlar bir yana; yarsavın bir dava, olay, kişi(sanık şüpheli v.s) ile ilgili bir basın açıklaması yapması, toplantı düzenlemesi, görüş bildirmesi halinde, ihsas ı rey olacağını ve bunun ciddi problemlere yol açtığını, açacağını düşünüyorum. Çünkü yarsava üye olan ve halen mesleklerinin başında olan yüksek yargıçlarımız ve başsavcılarımız bulunmaktadır. Bir derneğin yaptığı açıklamanın, bütün üyelerin yahut üyelerin çoğunluğunun fikrini yansıttığı düşünülebilir.

Yukarıda izah ettiğim sebeplerle, yarsavın kanuni dayanaktan yoksun olduğunu düşünmekteyim. Bana göre Adi Şirket oluşumuna daha yakındır. Bir dernek vasfını alabilmesi için ise, hsk'ya hüküm eklenmeli veya buna ilişkin özel kanun çıkarılmalıdır.