Mesajı Okuyun
Old 23-05-2008, 09:44   #8
TRINITY

 
Varsayılan

Muzaffer bey,
Meslektaşım kambiyo senedi niteliğine haiz olmayan bir senetten bahsediyor. Bu nedenle delil niteliğini yitirmiştir diye düşünüyorum. Aşağıdaki karar da sanırım zihninizi aydınlatır.
Saygılar...
Alıntı:
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/3950
Karar: 2005/10378
Karar Tarihi: 20.06.2005

ÖZET : Davaya konu çek, Türk Ticaret Kanununun 708. maddesinde öngörülen ibraz sürelerinde bankaya ibraz edilmediği için kambiyo senedi vasfını kaybetmiş adi bir belge niteliğindedirler. Bu durumda dayanılan ve davaya konu edilen çekin HUMK.nun 292/2 maddesi uyarınca yazılı delil başlangıcı olarak kabulü gerekir.
Bu nedenle davacının davalı tarafından çekin verilmesine neden olan temel ilişkiyi ispatlamak açısından şahit dinletebilir. Mahkemece bu yöndeki tarafların tanıkları dahil tüm delilleri celb edilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.


(6762 S. K. m. 708) (1086 S. K. m. 292/2)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:

Karar: Davacı, davalıya borç para verdiğini, karşılığında 7.7.2002 vade tarihli 1.000.000.000 TL bedelli çek aldığını süresinde bankaya ibraz edemediğini ileri sürerek, faizi ile birlikte 1.750.000.000 Tl.nın ödetilmesini istemiştir

Davalı, davacı ile hiçbir alış verişinin bulunmadığını davacının dava dışı Ahmet Köksal ve Bahri Işık'a borç verdiğini çeke teminat niteliğinde cirosunun alındığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davalının ciro imzasına itirazının bulunmadığını bu nedenle çek bedelinden sorumlu olduğu kabul edilerek 1.000.000.000 TL.nın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı davalıya borç para verdiğini ve karşılığında davalının kendisine ciro ettiği 7.7.2002 tarihli çeki verdiğini ileri sürmüş, davalı ise akdi ilişkiyi kabul etmemiştir. Davacının alacağına konu ettiği çekin 7.7.2002 tarihli 1.000.000.000 TL. bedelli, keşidecisi Ahmet Köksal olan, hamiline yazılı olup, davalı Rüştü Barutçu ile davacı Muzaffer Yaşar'a ciro edildiği ve süresinde bankaya ibraz edilmediği anlaşılmaktadır.

Davaya konu çek, Türk Ticaret Kanununun 708. maddesinde öngörülen ibraz sürelerinde bankaya ibraz edilmediği için kambiyo senedi vasfını kaybetmiş adi bir belge niteliğindedirler. Bu durumda dayanılan ve davaya konu edilen çekin HUMK.nun 292/2 maddesi uyarınca yazılı delil başlangıcı olarak kabulü gerekir.

Bu nedenle davacının davalı tarafından çekin verilmesine neden olan temel ilişkiyi ispatlamak açısından şahit dinletebilir. Mahkemece bu yöndeki tarafların tanıkları dahil tüm delilleri celb edilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.06.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)