Sayın Üyeler,

Bu konu üzerinde durulmaya değer:

Hakimin ''elini dosyadan çekmesi'' uygulamada sorun yaratan bir kural. Hakimin eli dosyada olmalı ki yanlışlıklar düzeltilebilsin. Dosyayı en iyi bilen kişi yerine, yanlışlıkları düzeltme işini Yargıtay'a yüklememek gerekir..

Hatta öyle şeyler oluyor ki hakimin eli kolu bağlanıyor:

Bazen duruşmada hakim ''davanın kabulune'' dediği halde duruşma katibi ''davanın reddine'' yazıyor. (Bu hiç gülünecek bir şey değil ama dayanamıyorum)

Tutanakta öyle yazdığı için, hakim gerekçeli kararı da tutanağa uygun olarak yazmak zorunda kalıyor. Aksini yapamıyor; gerekçeli karar ile tutanaktaki kararın aynı olması kuralı var. Ve bu karar diğer yüzbinlerce dosyanın arasında Yargıtay'a gidiyor.

Bu gibi gülünecek durumlara düşmemek için hakimin dosyadaki hataları düzeltebileceği bir yöntem bulunmalı. Yeniden tarafları toplamak ve duruşma yapmak pahasına da olsa hatalar yerinde ve anında düzeltilmeli.

Bu konuda teorisyenlerden ve Zihni Sinir'lerden öneri bekliyorum.

Saygılarımla

Bir Dost