Mesajı Okuyun
Old 28-07-2011, 10:56   #2
kezzy

 
Varsayılan

Sayın katılımcı;
Aile içindeki şiddet sorununun çözümü için hazırlanan 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun; aile üyelerine ailenin diğer bir üyesi tarafından şiddet uygulanması halinde bir takım özel tedbirler alınmasını içerir.Aile içi şiddete maruz kalan eş veya aile bireylerinden biri ya da olaya tanık olan 3. bir kişi Polise, Aile Mahkemesine veya Savcılığa başvurabilir. (Başvuru için harç ödemek gerekli değildir). Polis veya savcılığa başvurulduğu takdirde olay Aile Mahkemesine yönlendirilir. Başvuru üzerine Aile Mahkemesi Hakimi olayın niteliklerini göz önünde bulundurarak Kanunda yazılı tedbirlerin birine, birkaçına veya hepsine birden gecikmeksizin hükmeder.

Bu tedbirler, kusurlu eşin;
a) şiddete veya korkuya yönelik davranışlarda bulunmaması,
b) müşterek evden uzaklaştırılması, evin (aile konutunun) şiddete uğrayan eşe ve çocuklarına tahsis edilmesi, şiddet uygulayan eşin eve yaklaşmaması,
c) ev eşyalarına zarar vermemesi,
d) aile bireylerini iletişim vasıtalarıyla rahatsız etmemesi,
e) varsa silah ve benzeri araçlarını zabıtaya teslim etmesi,
f) alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak ortak konuta gelmemesi, şeklinde olabilir.

Hakim bu tedbirlere en çok 6 ay süre için hükmedebilir. Kusurlu eşe, kararda hükmolunan tedbirlere uymazsa tutuklanacağı ve tedbir süresinin hapis cezasına dönüşeceği ihtar edilir. Hakim, şiddete uğrayanın yaşam düzeyine uygun bir tedbir nafakasına da karar verebilir.Koruma kararının bir örneği Aile Mahkemesi’nce Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilir. Savcılık kararın uygulanmasını zabıta (ve gerektiğinde psikolog, sosyal çalışmacı gibi uzman kişiler) aracılığıyla izler. Şiddete başvuran eşin karara uymaması halinde, zabıta mağdurun şikayetine gerek kalmaksızın evrakı Savcılığa iletir. Savcı da karara uymayan kusurlu eş hakkında Sulh Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açar. Örneğin eğer evden uzaklaştırılan kişi eve yaklaşır, iletişim araçlarıyla mağduru rahatsız ederse, alkollü bir şekilde kapıya dayanırsa, hakim uzaklaştırma cezasını hapis cezasına çevirebilir.

Boşanma davası ile birlikte maddi ve manevi tazminat, dava tarihinden itibaren TEDBİR nafakası, boşanmaya karar verilip kesinleşmesinden sonra devam etmek üzere de YOKSULLUK nafakası talep etme hakkı bulunmaktadır.

Bu arada eşinin adına kayıtlı taşınmaz (daha önce birlikte yaşadıkları ev) ile ilgili tapu müdürlüğüne başvurularak Aile Konutu Şerhi aldırmakta yarar vardır. Böylelikle boşanmanın kesinleşmesine kadar o konutta yaşama hakkı devam edebilir.

Hak kaybına uğramamanız için bir avukattan DOĞRUDAN destek alınması gerektiğinizi unutmayınız.

Saygılarımla