Yabancı bir hanımla evlenen bey, dokuz sene boyunca önce alzheimer sonra bir de yatalak olan annesine ve evlatlarına baktırdıktan sonra, evlatların yetişkin olması ve nihayet felçli annenin ölümünün arkasından kadını evden kovuyor. Evlatlardan biri bu süre zarfında evleniyor, diğeri ise evde ve delikanlı.
Bu delikanlının uyuşturucu sorunu var, herkesçe biliniyor,hakkında pek çok kereler soruşturma yapılmış v.s.. Bu hanım, yaş farkına ve evdeki koşulların ağırlığına rağmen senelerce katlanmış ve adam sana bakmama gerek kalmadı diye evden atmasa yine de katlanacak. Üstündeki kıyafetten başka bir şeyi olmadan evden atılmış.
Kadın, beş parasız, yine bir türkle evli ve evlere temizliğe giderek evine bakan annesinin yanına sığınıyor, ama onların da koşulları pek iyi değil. Barodan ücretsiz hukuki yardım alamıyor, çünkü muhtardan kağıt alması imkansız, a) muhtar eşin çok iyi arkadaşı b) eş'in emekli maaşı ve vergiye tabi çalışma gelirleri, malı v.s.. mevcut. zaten eş de gayet net, vatandaş bile değilsin, seni - geldiği ülkenin kadınlarına karşı önyargıdan dolayı - iki şahitle iffetsiz kadın ilan ettirir sınır dışı ettiririm, bunca sene karnın doydu ona say diyor.
Bu kadın vatandaşlık müracaatı yapmak istiyor, ama boşanması halinde durumunun zorlaşacağından endişeli. Zamana ihtiyacı var.
Benim istirhamım, eğer mümkünse şu sorularımın yanıtlanması : 1) Bu hanım, hem kovulduğu hem de evde can güvenliğinin olmadığı gerekçesiyle ayrı yaşamaya karar verilmesi yönünde bir taleple dava açabilir ve ayrı yaşama süresi boyunca tedbir nafakası talep edebilir mi ? Bunu hangi kanun maddelerine dayandırmalıdır ? ( Çünkü evdeki uyuşturucu müptelası genç, ciddi bir tehdit ve evden kovulmadan 1 ay önce, bu gencin bıçaklı tehdidinden korktuğu için, 18 gün komşularında kalmış bu hanım)
2) Boşanma davası açsa, adamın, evlilikleri boyunca edindiği ve önceden sahip olduğu gayrımenkulü başkalarına hileli devretmek suretiyle kaçırmasını engellemek için, mahkemeden ne talep edebilir ? Maddi ve manevi tazminat talep edebilir mi, yoksa bunlar ayrı bir davanın konusu mudur ? Bu kadın 9 sene boyunca, anne meselesi evlat meselesi hallolsun, sen önce bunlara bak, sonra çocuk da yaparız, herşeyi de yaparız diye oyalanmış bir kadın. Sadece bu adamın ağır koşullarında, adamın annesine ,kendisine ve evlatlarına baktığı için, işi, birikmiş parası v.s.. yok. Bunları bu şekilde anlatan bir dilekçe mahkemede itibari midir, yoksa tazminat talepleri için başka hukuki koşullar mı gerekir ?
En önemlisi -annesinin evine sığındığı için - adamın ve oğlunun bu eve yaklaşmalarını engelleyecek bir kararı talep etmesi mümkün mü, bunu hangi kanun maddesine dayandırmalı eğer mümkün ise ?

Sizlerin dilekçe örneği vermediğini gayet iyi biliyorum, ama şunu umuyorum ; ben tesadüfen yolu bu hanımla kesişmiş bir kadınım, bu genç hanımdan sadece 4 yaş küçük bir kız evladım var ve Allah rızası için bu satırları yazıyorum, baroyu aradım, muhtardan evrak olmadan ücretsiz hukuki yardım olmaz dediler, benim arkadaşım akrabam bir avukat yok ve kendi yağıyla kavrulan bir insanım çıkarıp cebimden vekalet ücreti ödeyecek koşulları haiz değilim. (Çalışan, kirada oturan,evlat okutan,yardım nafaka almayan/alamamış orta yaşlı boşanmış anne)Diyorum ki, belki sizlerin yol göstermesi ile, hiç olmazsa kızcağıza iki satır bir şeyler karalar ve git kızım ver dilekçeni, kocan çifte standardlı olabilir ama türk hukuku değildir diyebiliriz. İnanın, çok ana hatlarıyla anlattığım bu hikaye çok iç burkan ve insanı isyan ettiren detaylara sahip.

Okumak için ayırdığınız zamana da, çok değerli cevaplarınıza da şimdiden çok teşekkür ederim.