Mesajı Okuyun
Old 29-10-2011, 20:09   #20
Mozkul

 
Varsayılan

Tutuklama kararlarına itiraz süresi CMKm.100/5 uyarınca CMK.m.268 e göre yapılır. İtiraz süresi 7 gündür.Bu süre CMK. m.39/1 uyarınca kararın öğrenildiği günün ertesi gününden itibaren başlayacaktır.

Tutuklamaya itiraz süresi olan 7 gün geçirilmiş olsa dahi CMK.m.104/1 uyarınca tutuklu olan kişinin her zaman tahliyesi, salıverilmesi istenebilir.Bu nedenle sürenin geçmiş olmasından dolayı tutukluluğun kaldırılması ve tahliye istemli dilekçeyi vermemek gibi bir hataya düşmemekte fayda var.

HEm avukatın hemde tutuklunun karara itiraz etmesi mümkündür.Her iki dilekçede itiraz mercii tarafından değerlendirilecektir.Ancak böyle bir durumda CMK. m.261 uyarınca, CMK.m.266 ya göre bu konuda yaşanan bir çelişki olması halinde müdafii iradesine öncelik verilecektir.

SÜRELERİN HESAPLANMASI

Madde 39 - (1) Gün ile belirlenen süreler, tebligatın yapıldığının ertesi günü işlemeye başlar.

(2) Süre, hafta olarak belirlenmiş ise, tebligatın yapıldığı günün, son haftada isim itibarıyla karşılığı olan günün mesai saati bitiminde sona erer.

(3) Süre, ay olarak belirlenmiş ise tebligatın yapıldığı günün, son ayda sayı itibarıyla karşılığı olan günün mesai saati bitiminde sona erer. Son bulduğu ayda sayı itibarıyla karşılığı olan gün yoksa; süre, ayın son günü mesai saati bitiminde sona erer.

(4) Son gün bir tatile rastlarsa süre, tatilin ertesi günü biter.
TUTUKLAMA KARARI

Madde 101 -(5) Bu Madde ile 100 üncü Madde gereğince verilen kararlara itiraz edilebilir.

ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN SALIVERİLME İSTEMLERİ

Madde 104 - (1) Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında şüpheli veya sanık salıverilmesini isteyebilir.

(2) Şüpheli veya sanığın tutukluluk hâlinin devamına veya salıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir. Ret kararına itiraz edilebilir.



AVUKATIN BAŞVURMA HAKKI

Madde 261 - (1) Avukat, müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişilerin açık arzusuna aykırı olmamak koşuluyla kanun yollarına başvurabilir.


BAŞVURUDAN VAZGEÇİLMESİ VE ETKİSİ

Madde 266 - (3) 150 nci Maddenin ikinci fıkrası uyarınca, kendisine müdafi atanan şüpheli veya sanıklar yararına kanun yoluna başvurulduğunda veya başvurulan kanun yolundan vazgeçildiğinde şüpheli veya sanık ile müdafiin iradesi çelişirse müdafiin iradesi geçerli sayılır.


Süre konusunda bir başka konu linki:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=15962