Mesajı Okuyun
Old 24-06-2008, 16:19   #2
TRINITY

 
Varsayılan

Alıntı:
T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/6150
Karar: 2007/14658
Karar Tarihi: 08.05.2007

ÖZET: Her iki şirket arasında birlikte istihdam ilişkisi olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmuş değildir. Bu konuda tanıklar dinlenmeli ve dosyada bulunan yazılı belgeler bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve gerekirse işyerinde keşif de yapılmak suretiyle gerçek durum tespit edilmelidir. Aynı zamanda işyerinde davacı dışında başkaca işçilerin de birlikte istihdam kapsamında çalıştırılıp çalıştırılmadığı belirlenmeli ve buna göre öncelikle davacı işçinin iş güvencesinden yararlanıp yararlanamayacağı konusunda bir karar verilmelidir.


(4857 S. K. m. 20)

Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belir*terek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü

Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini, işverence işe başlatılmaması durumunda tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı işveren işyerinde çalışan işçi sayısının 30'dan az olduğunu belirterek davanın reddine karar ve*rilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davacının davalı şirketin işçisi olduğu diğer şirketin aynı holdinge bağlı olmasının ve aynı yerde faaliyette bulunmasının, yine bazı şemalarda davacının dava dışı R. BMY şirketinin mali işler sorumlusu olmasının sonuca etkili olmadığı, buna göre işyerinde çalışan sayısı 21 olmakla davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesiyle isteklerin reddine karar verilmiştir.

Davacı işçi dava dilekçesinde, 2001 yılından itibaren dava dışı R. firmasında çalıştığını, 2004 yılından itibaren ise aynı gruba ait ve aynı yerde faaliyet gösteren davalı şirketin de mali işler yöneticisi olarak gö*rev yaptığını, belirtilen dönemde her iki şirkete birlikte hizmet verdiğini açıklamıştır. Davalı işveren cevap dilekçesinde davacının birlikte is*tihdama yönelik beyanlarına karşı bir açıklamada bulunmamıştır. Da*vacı vekili davacının davalı şirket işçisi olarak çalıştığı sırada dava dışı R. firmasının da işlerini yaptığına dair çok sayıda elektronik posta yazışması sunmuştur.

Özellikle gurup şirketlerinde ortaya çıkan bu çalışma biçiminde, işçilerin bir kısmı aynı anda birden fazla işverene hizmet verebilmektedirler. Daha çok yönetim organizasyonu kapsamında birbiriyle bağlantılı olan bu şirketler, aynı binalarda faaliyet göstermekte ve bir kısım işçiler iş görme edimini işverenlerin tamamına karşı yerine getirmektedir. Bu hizmetle kısmi süreli iş ilişkisinin varlığına imkan verecek şekilde ayrıştırılması da mümkün değilse, <birlikte istihdam> olarak adlandırılabilecek bir çalışma şeklinden sözedilebilir. Somut olay*da çözümü gereken konu, davacının fesih tarihinde davalı şirketle birlikte adı geçen şirkete aynı anda hizmet verip vermediği hususudur.
Mahkemece, davacı işçi, her iki şirket arasında birlikte istihdam ilişkisi olup olmadığı hususu açıklı*ğa kavuşturulmuş değildir. Bu ko*nuda tanıklar dinlenmeli ve dosya*da bulunan yazılı belgeler bir değer*lendirmeye tabi tutulmalı ve gere*kirse işyerinde keşif de yapılmak suretiyle gerçek durum tespit edil*melidir. Aynı zamanda işyerinde da*vacı dışında başkaca işçilerin de birlikte istihdam kapsamında çalış*tırılıp çalıştırılmadığı belirlenmeli ve buna göre öncelikle davacı işçinin iş güvencesinden yararlanıp yararla*namayacağı konusunda bir karar verilmelidir.

Davacının iş güvencesi hüküm*lerinden yararlanamayacağı belir*lendiğinde şimdiki gibi davanın red*di cihetine gidilmeli, iş güvencesi hükümlerinin uygulanması gerekti*ği tespit olunduğunda ise feshin ge*çerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında değerlendirmeye gidile*rek bir karar verilmelidir. Eksik in*celemeyle sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZUL*MASINA, peşin alınan temyiz harcı*nın istek halinde ilgiliye iadesine, 08.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sayın Erdoğan,
İşyerinin iş güvencesi kapsamında olup olmadığının tespiti için iki işyerindeki organik bağın çeşidi önemlidir. Olayınızda işçi A.Ş.nin şubesinde çalışsa da şubenin ayrı bir tüzel kişiliği olmadığı için asıl işveren A.Ş.dir. Bu nedenle iş güvencesi kapsamındadır.
Saygılar...