Mesajı Okuyun
Old 16-01-2007, 23:57   #1
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Psikoloji raporuyla ’tecavüz’ tazminatı

Psikoloji raporuyla ’tecavüz’ tazminatı

Ali DAĞLAR / İSTANBUL

Yasadışı xxx örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 1997’de gözaltına alınan A.G.’nin emniyette tecavüze uğradığı psikiyatr raporuyla belgelendi. Konu AİHM’ye taşınınca mahkeme, Türkiye’yi kötü muamele ve tecavüz iddiasının etkili soruşturulmaması gerekçesiyle 8 bin Euro tazminata mahkûm etti.

YASADIŞI örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle, 10 yıl önce gözaltına alındığı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tecavüze uğradığını öne süren ve bu iddiası olaydan 1 yıl sonra ilk kez bir psikiyatr raporuyla belgelenen A.G., 6 yıl önce AİHM’de açtığı davayı kazandı. Mahkeme, Türkiye’yi 8 bin Euro tazminat ödemeye mahkûm etti.

Yasadışı xxx örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 21 Şubat 1997’de gözaltına alınıp 14 gün sorgulanan A.G., tutuklanıp cezaevine gönderildi. A.G., İstanbul DGM’de görülen davanın 4. duruşmasından itibaren her duruşmada, emniyette tecavüze uğradığını söyleyip suç duyurusunda bulundu, mahkeme Adli Tıp’a sevk istemini reddetti. 1999 yılında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, A.G.’yi, arkadaşlarına emniyette işkence yapıldığı iddiasıyla görülen ve sanık polislerin yargılandığı davaya tanık olarak çağırdı. A.G. aynı iddiayı tekrar edince mahkeme, sorumlu polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

PSİKOLOG TESPİT ETTİ
Adli Tıp, A.G.’yi, aradan uzun zaman geçtiği için tecavüzü tespit edemeyince İ.Ü. Psikiyatri Ana Bilim Dalı’na sevk etti. Psikososyal Travma Programı Birimi Yöneticisi Prof. Dr.yyy ve iki uzman psikoloğun yaptığı müşahade sonunda A.G.’nin tecavüze uğradığı raporla bildirildi. A.G.’nin o zamanki avukatı Mihriban Kırdök, "Gözaltı süresi uzadığı ve geç muayene yüzünden fiilen tespit edilemeyen cinsel tecavüz, psikologlar tarafından tespit edildi. Bu çok önemli bir gelişme" dedi. Olayla ilgili soruşturma açıldı. Psikiyatr Prof. Dr.yyy ve iki psikologun imzaladığı raporda, ’psikolojik tedavi ve müşahade sonucunda A.G.’ye cinsel tecavüzde bulunulduğu belirlendi’ denildi. Emniyet, profesörü örgüt sempatizanlığıyla suçlayıp savcılığa şikayet etti.

İÇ HUKUK TÜKENDİ
Tecavüzle suçlanan polislerin soruşturma dosyasını inceleyen Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı verdi. A.G.’nin Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptıkları itiraz da reddedilince 2001’de iç hukuk yolları tükendi ve konu AİHM’e taşındı. A.G.’nin avukatı Ercan Kanar, müvekkiliyle birlikte yargılanan G.K.’nın, gözaltı sürecinde polislerce, "A.G.’ye yaptığımızı sana da yaparız" denildiğini, G.K.’nın bu konuda tanık olarak dinlenmediğini öne sürdü.

2 MADDEDEN MAHKÛM
AİHM, 6 yıl sonra Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin işkence, kötü muamele ve onur kırıcı davranışları yasaklayan 3’üncü, hak ve özgürlükleri ihlal edilen kişinin yargıya etkili başvuru hakkını(tecavüz iddiasının etkili soruşturulmaması) düzenleyen 13’üncü maddesinin ihlal edildiği sonucuna vararak Türkiye’yi 5’i manevi, 3’ü maddi, toplam 8 bin Euro tazminat ödemeye mahkûm etti. A.G.’nin avukatı Ercan Kanar, "Miktar, caydırıcılık yönünden yetersiz görünmekle birlikte bu karar, gözaltında tecavüzü tespit edip mahkum eden yönüyle çok önemli" dedi.

Kaynak:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/57...rid=3431&oid=7

Not: Yazı içindeki kalınlaştırma, altçizgi ve iriyazı özellikleri tarafımızdan kullanılmıştır.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu, yeni sanık