Doktor aleyhine, adli yargı yerinde, doktora karşı açılan dava yerel mahkemece kabul edilmiş, temyiz incelemesi sırasında Yargıtay HGK'nun görüş değişikliğine gitmesi nedeniyle kurum aleyhine ve idari yargı yerinde dava açılması gerektiğinden bahisle yeni tarihli HGK kararı da dayanak gösterilerek mahkeme kararı bozulmuş ve mahkeme bozmaya uyarak pasif husumet yokluğundan davanın reddine ve aleyhimize vekalet ücretine hükmetmiştir.

Dava tarihinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.10.2007 tarihli 2007/4-640E. 2007/725K. sayılı kararı (bu tarihte aynı yönde pek çok HGK bulunmaktadır) adli yargı yerinde ve doktora karşı dava açılabileceği yönündedir.

Bozma ilamında ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.02.2012 tarihli 2011/4-592E. 2012/25K. sayılı kararı gerekçe gösterilmiştir.(kamu hastanelerinde görev yapan hekimlere karşı doğrudan doğruya tazminat davası açılamayacağı yönündedir) Bu kararın tarihi ise dava tarihimizden sonradır.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 2004/14-38
K. 2004/45
T. 28.1.2004

"Bir taraf, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren ( geçmişe etkili ) yeni bir kanun hükmü veya yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davada haksız çıkarsa , davada haksız çıkmış olmasına rağmen, yargılama giderlerine mahkum edilemez; çünkü dava açıldığı anda haklı durumda idi."


Yukarıdaki Yargıtay kararı HGK kararları içinde uygulanabilir mi?
Bu durum da aleyhe vekalet ücretine hükmolunabilir mi?