Mesajı Okuyun
Old 21-10-2006, 18:19   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla İlgili Karar (2)

.C.
DANIŞTAY
7. DAİRE
E. 2001/3306
K. 2005/396
T. 16.3.2005
• LİMİTED ŞİRKETİN TAHSİL OLANAĞI KALMAYAN AMME BORÇLARI ( Ortaklar İçin Öngörülen Sorumluluğun Ortak Sıfatına ve Ortaklık Payına Bağlı Olduğu - Hisselerini Devreden Davacıdan İstenilmesinde Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )
• LİMİTED ŞİRKETTEKİ HİSSELERİNİ DEVREDEN ORTAK ( Amme Boçlarının Hisselerini Devreden Davacıdan İstenilmesinde Hukuka Uyarlık Bulunmadığı - Ortaklar İçin Öngörülen Sorumluluğun Ortak Sıfatına ve Ortaklık Payına Bağlı Olduğu )
• AMME ALACAĞI ( Davacı Şirket Müdürü Olarak Beş Yıllığına Yetkili Kılınmışsa da Şirketteki Hissesini Devrettiği - Hisselerini Devreden Davacıdan İstenilmesinde Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )
• TAHSİL OLANAĞI KALMAYAN AMME BORÇLARI ( Ortaklar İçin Öngörülen Sorumluluğun Ortak Sıfatına ve Ortaklık Payına Bağlı Olduğu - Hisselerini Devreden Davacıdan İstenilmesinde Hukuka Uyarlık Bulunmadığı/Limited Şirket )
6183/m. 35
6762/m. 532
ÖZET : Limited şirketin tahsil olanağı kalmayan amme borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı olduğundan, olayda, asıl borçlu şirketin vergi borçlarının, şirketteki hisselerini devreden davacıdan istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : ... Limited Şirketinin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrini; davacı 1.9.1997 tarihinde şirket müdürü olarak beş yıllığına yetkili kılınmışsa da, şirketteki hissesini 16.2.1999 tarihinde devrettiğinden, kanuni temsilci sıfatı bu tarihte sona eren davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden Adana İkinci Vergi Mahkemesinin 29.3.2001 gün ve E:2000/1176; K:2001/343 sayılı kararının; şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen amme alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı adına düzenlenen ödeme emrinin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Kurtuluş Beyribey'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Bilgin Arısan'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

KARAR : Temyiz başvurusu; İnterteks Kimyevi Gübre Limited Şirketinin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrini iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10'uncu maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıfların ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35'inci maddesinde de, limited ortaklıkların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortakların vaz ettikleri veya vaz'ını taahhüt ettikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu Kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulacakları; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun "Ortakların Mesuliyeti" başlıklı 532'nci maddesinde ise, limited şirket ortaklarının sermaye borçlarını yerine getirdikleri nispette mesuliyetten kurtulacakları hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; asıl borçlu şirketin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla "ortak" sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, Mahkemece, "kanuni temsilci"lerin sorumluluğuna ilişkin düzenlemelere dayanılmak suretiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmişse de; yukarıda anılan yasa hükümlerine göre; limited şirketin tahsil olanağı kalmayan amme borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı olduğundan, olayda, asıl borçlu şirketin vergi borçlarının, şirketteki hisselerini devreden davacıdan istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, mahkeme kararı sonucu itibarıyla yerinde görülmüştür.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 16.3.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.