Mesajı Okuyun
Old 21-10-2006, 18:17   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla İlgili Karar (1)

T.C.
DANIŞTAY
4. DAİRE
E. 2004/1614
K. 2005/216
T. 15.2.2005
• LİMİTED ŞİRKETTEKİ HİSSELERİNİ DEVREDEN ORTAK ( Dava Konusu Vergi Borçlarının Döneminde Şirketin Ortağı Ya da Müdürü Olmadığı - Sorumluluğunun Bulunmadığı )
• ŞİRKET ORTAĞININ SORUMLULUĞU ( Hisselerini Devrettiği Tarihten Sonraki Vergi Borçlarından Sorumluluğunun Bulunmadığı - Ödeme Emrinin İptali Gereği )
• VERGİ BORCUNDAN SORUMLULUK ( Limited Şirket Ortağı/Hisselerini Devrettiği Tarihten Sonraki Vergi Borçlarından Sorumluluğunun Bulunmadığı - Ödeme Emrinin İptali Gereği )
6183/m. 35
213/m. 10
ÖZET : Davacı hisse devir sözleşmesiyle borçlu şirketteki hisselerini bir başka şahsa devretmiştir. Dava konusu borçların dönemi olan 1995-1996 yıllarında anılan şirketin ortağı ya da müdürü olmadığı dolayısıyla dava konusu borçlardan dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emirlerinin iptali doğrudur.

İstemin Özeti : ABC Gümrükleme İthalat, İhracat ve Ticaret Limited Şirketinin vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emirleri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. İstanbul 1. Vergi Mahkemesi, 5.3.2004 günlü ve E:2003/2049,K:2004/544 sayılı kararıyla; davacının 19.3.1990 günlü hisse devir sözleşmesiyle borçlu şirketteki hisselerini bir başka şahsa devrettiği, dava konusu borçların dönemi olan 1995-1996 yıllarında anılan şirketin ortağı ya da müdürü olmadığı dolayısıyla dava konusu borçlardan dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emirlerini iptal etmiştir. Davalı İdare, yapılan takibin uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Tetkik Hakimi Mustafa Bahtiyar'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı İbrahim Erdoğdu'nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, isteminin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

KARAR : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

KARAR : Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 15.2.2005 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU :

Davacı, 19.3.1990 tarihinde şirketteki hissesini Beyhan C. isimli şahsa devretmiş ve diğer ortağın 18.9.1990 tarihinden itibaren de tek imza ile şirketi temsile yetkili kılındığı yolunda karar alınmış olup, Türk Ticaret Kanunu uyarınca Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan edilmeyen bu hususların üçüncü kişi durumundaki vergi dairesini bağlamayacağı, dolayısıyla davacının şirket ortağı ve kanuni temsilci kimliğinin ve bundan dolayı da şirket borçlarından sorumluluğunun devam ettiği açık olduğundan, üçüncü şahıslara karşı bir hüküm ifade etmeyen hisse devri işlemleri nedeniyle davacının şirket borçlarından sorumlu tutulamayacağından söz edilerek ödeme emirlerini iptal eden mahkeme kararının bozulması gerekeceği oyu ile karara karşıyız.