Mesajı Okuyun
Old 21-10-2006, 11:43   #4
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan Limited Şirketin Kamu Borçlarından Ortakların Sorumluluğu

[i]( Madde 35 – (4369 sayılı Kanunun 21'inci maddesiyle değişen madde Yürürlük: 29.7.1998) Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar
(Değişmeden önceki şekli) Limited ortaklıklarının amme borçları
Madde 35 – Limited ortaklıkların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortaklar vazettikleri veya vaz'ını taahhüt eyledikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulurlar.

Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu

Mükerrer Madde 35 – (4108 sayılı Kanunun 11'inci maddesiyle eklenen mükerrer madde) Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanunî temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.

Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye'deki mümessilleri hakkında da uygulanır.

Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanunî temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.

Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.

Birleşme, devir, bölünme ve şekil değiştirme halleri

Madde 36 – (4684 sayılı Kanunun 24'üncü maddesiyle değişen madde Yürürlük; 03.07.2001) Bu Kanunun tatbiki bakımından;

a) İki veya daha ziyade hükmî şahsın birleşmesi halinde yeni kurulan hükmî şahıs,

b) Devir halinde devir alan hükmî şahıs,

c) Bölünme halinde bölünen hükmî şahsın varlıklarını devralan hükmî şahıslar,

d) Şekil değiştirme halinde yeni hükmî şahıs,

Birleşen, devir alınan, bölünen veya eski şekildeki hükmî şahıs ve şahısların yerine geçer.)





6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında kanunun yukarıya alınan 35.maddesi ve devamında, şirket ortaklarının sorumluluklarının şirkete koydukları veya koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı olması kuralının bir istisnası var. Bu düzenleme, kamu alacakları ile şirketin adi alacaklılarını ayırmakta.Kamu alacağının şirketten tahsilinin imkansız olması halinde limited şirketin diğer alacaklıları ortağın kişisel malvarlığına doğrudan doğruya başvuramıyor iken, kamu alacağı için başvurulabiliyor. Sorumluluğun sınırı da , doğal olarak ,konulan ya da konulması taahhüt edilen sermayedir. Sınırlı kişisel sorumluluk söz konusu. Taahhüt ettiği sermayeyi tamamen ödeyen ortakla, taahhüdünden dolayı şirkete sermaye borcu olan ortak arasında bir ayrım yoktur. Payı devralan onu bütün hakları ve borçları ile devraldığına göre; borcun, şirketten tahsilinin mümkün olmadığının belirlendiği tarihte şirkete ortak olanların , kamu borçlarından sorumlu olduğu görüşündeyim. Diğer yandan, ayrılan ortakların sorumlulukları hususunda ayrıca bir hüküm yok.