Mesajı Okuyun
Old 21-10-2006, 01:44   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Konu hakkında gerçekten bilgim var mı? Bilemem ama.. Fikir yürütmek adına şunları söyleyebilirim.
Limited Şirketler Sermaye şirketleri olup, her ortak şirketin borçlarından koyduğu sermaye ile sınırlı olarak sorumludur. Bu itibarla; limited şirkette ortak sermaye borcunu ödediği miktarda borçtan kurtulur. Verginin vs. diğer alacakların muhatabı daima şirket tüzel kişiliğidir. Ortakların vergi borcu diye bir borç söz konusu değildir. Şirkete sermaye borcu yoksa, başkaca bir sorumluluğu yoktur ki devirden sonra da devam etsin.
Alıntı:
Yazan funda.0633
ya da gazetede ilan ettirdikten sonra bu hisseleri devreden kişi mi sorumlu mu olur.
herhalde devralan demek istediniz. Devreden ortağın ödediği sermaye kadar bedel ödeyerek payı devralan kişi de aynı statüye kavuşacaktır. Bu itibarla onun da şahsi sorumluluğu değil, limited şirket tüzel kişiliğinin sorumluluğu söz konusudur. TTK 551/son hükmüne uygun bir devir yapılmış ise herhangi bir sorun doğmayacaktır.

**************
SERMAYE BORÇLARINI ÖDEYEN LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ ŞİRKETE VE ŞİRKETİN ALACAKLILARINA KARŞI SORUMLULUĞU
Karar Tarihi : 16.09.2002
Karar No : 7659
Karar Yılı : 2002
Esas No : 3910
Esas Yılı : 2002
Daire No : 11
Daire : HD
**************
(6762 s. TTK. m. 503, 532)
Taraflar arasında görülen davada (İstanbul Asliye Yedinci Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 20.11.2001 tarih ve 1997/390-2001/1456 sayılı Kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan Seher vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan Hakan ile Şener'in yarı yarıya hissedarı oldukları diğer davalı Ltd. Şti.ndeki "hissesini Seher'in müvekkiline noter işlemi ile 80.000.000 lira bedelle devrettiğini, bunun üzerine davacının şirketin 2.095.521.800 liralık bir bölüm borcunu kişisel çekleri ile şirket alacaklarına ödediğini, aradan geçen zamana ve ihtara rağmen devrin pay defterine işlenmediğini, aynı hissenin dava dışı bir kişiye devir ve tescil edildiğinin cevabı ihtar ile öğrenilmesi üzerine müvekkilinin dolandırıldığını anladığını ileri sürerek, devir bedeli dahil toplam 2.095.521.800 liranın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Seher vekili, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, davaya yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalılardan Hakan'ın kişisel sorumluluğunun bulunmadığı, diğer davalıların davacıya ödenen çekler kadar borçlu oldukları gerekçesiyle, davanın bu davalılar bakımından kısmen kabulüne, Hakan bakımından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılardan Seher vekili temyiz etmiştir.
Davalılardan Hakan ile Seher'in yarı yarıya ortağı bulundukları diğer davalı limited şirketindeki payını Seher'in, noter işlemi ile davacıya devrettiği, ancak pay defterine tescil işleminin yapılmadığı, devrin hukuken gerçekleştiğini zanneden davacının kişisel hesabından keşide ettiği çekler ile şirketin bir bölüm borçlarını ödediği, davacının yerine başkasının ortaklığa alındığı noktaları çekişmesiz ve dosya kapsamı ile sabit olup, dava, ödenenlerin istirdatı istemine ilişkindir.
TTK.nun 503. ve 532. maddelerindeki düzelemeye göre, limited şirket, sermaye ortaklığı olup, ortakların sorumluluğu, koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Sermaye borçlarını ödeyen ortakların, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmadığından, kişisel yönden dava ve takip olunamazlar.
Somut olayda,-ortakların sermaye borçlarını ödemedikleri noktasından tarafların bir iddia ve savunması bulunmamakta olup, bilirkişi kurulu da sadece davalılarda şirketin sorumlu tutulması gerektiği yönünde görüş bildirmiştir. Karar gerekçesinde, bu rapora itibar edildiği açıklanmıştır.
Mahkemece, davalılardan Hakan hakkındaki, dava, kişisel sorumluluğu
bulunmadığı gerekçesiyle, husumet noktasından reddedilmiş olup, hukuki durumu aynı olan Seher hakkındaki davanın dahi aynı nedenle reddedilmesi
gerekirken, üstelik nedeni de açıklanmamak suretiyle Seher hakkında davanın kabulü, doğru olmamış, kararın davalılardan Seher yararına bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle, davalılardan Seher vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harem isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.9.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YKD Mayıs 2003
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.