Mesajı Okuyun
Old 08-12-2007, 16:35   #29
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Tekrar ilk sorudan itibaren okumaya ve anlamaya çalıştım.

Daha da önemlisi tartışma konusu soruna örnek olarak gösterilen bazı yargı kararlarının, yasa değişikliği nedeniyle bugüne taşınmasının çok fazla bir önemi de kalmamıştır. Çünkü 29.07.1998 tarihli ve 23417 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış bulunan değişikle 35. maddenin dışında ek olarak mükerrer 35. madde düzenlenmiştir. Kararlarda bu tarihe dikkat etmek gerekmektedir.
" Limited şirketlerin amme borçları (1)
Madde 35 – (Değişik: 22/7/1998 - 4369 21 Md.)
Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu
Mükerrer Madde 35 – (Ek: 25/5/1995 - 4108/11 md.)
Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye'deki mümessilleri hakkında da uygulanır.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.
Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler."


Ama, kavramlar, şirket türleri, borçların dönemleri, ortakların sorumlulukları, ortağını kanuni temsilci olup olmadıkları, pay devrinin gerçekleştiği tarih, pay devrinin yapılış biçimleri, takibin başlatıldığı tarih vb. pek çok terim ve kavramlar birbirine karışınca, sorun da karmaşıklaştırılmış sonuçta içinden çıkılmaz veya çözülemez bir yumağa dönüştürülmüştür.

Her birinin farklı farklı cevabı olduğundan, bundan böyle, kamu alacağı karşısında şirketlerin ve şirket ortaklarının sorumluluklarının ayrı ayrı ve ayrıntılar bazında değerlendirilerek cevaplanmasının forumun düzeyi ve sağlıklı sonuçlar alınabilmesi açısından gerekli ve önemli buluyorum.

Sonuçta bu başlığın yerine, ayrı sorunları içeren ayrı başlıklar altında daha uzun net çalışmalar öneriyorum.

Ayrıca, idarenin son uygulamaları hakkında ayrıntılı açıklamaların yer aldığı "30.06.2007 tarih ve 26568 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış bulunan TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ SERİ: A SIRA NO: 1" bakmalarını öneririm.