Mesajı Okuyun
Old 22-11-2011, 19:51   #8
advokat34

 
Varsayılan

Benim de yazılı delil başlangıcı konusunda emin olamadığım bir konuda görüşlerinize ihtiyacım var.

OLAY ŞÖYLE: Müvekkil bir araç aldığı satıcı ile aralarında yazılı bir satış sözleşmesi düzenliyorlar. Bu sözleşmede ödeme planı ve bunun için alınmış senetlerin bilgileri yer almış. Müvekkil her senedin tarihinde ödedikten sonra senetlerini iade almış. Ancak aracın kaydı hala eski malik (satıcı) adına olduğu için, satıcı güya aracın vergi borcu nedeniyle, anlaşmalı bir senet düzenlemek suretiyle, kendisini borçlu göstererek bir tanıdığına verdiği senedi takibe koymuştur. Bu dosyadan, müvekkilde bulunan araca fiili haciz yapılarak muhafaza edilmek istendiğinde, müvekkilde haciz baskısı altında ödemeyi kabul etmiştir. Müvekkil, alacaklı tarafa ödeme yaparken kendisine bu konuda herhangi bir yazılı belge verilmemiştir. Sadece ödemeyi yaparken yanında görgü tanıkları var.
Müvekkil ancak ödemeyi yaptıktan sonra aracın kaydını alabilmiştir. Kaydını aldıktan sonra bedelsiz ödediği bu para için İSTİRDAT davası açmıştır. Ancak Hakim, senetteki meblağın yüksek olması nedeniyle tarafların tanık dinletme taleplerini reddetmiştir.

SORU: Yukarıda bahsedilen satış sözleşmesi ile yapılmış ödemeler karşılığında iade alınmış senetler, böyle bir durum için YAZILI DELİL BAŞLANGICI olarak kabul edilemez mi? Takibe konulan senet anlaşmalı olarak 3. bir şahsa cirolanarak takibe konulmuş, böylece taraflar arasındaki temel ilişkiden bağımsız olarak mücerretlik ilkesinden yararlanmak için muvaazalı yapılmıştır. Ancak müvekkil davasını hem lehtara hem hamile yönelttiği için, hamil mücerretlik ilkesinden yararlansa bile, temel ilişkinin tarafı olan lehtar yönünden de reddetmesi sizce doğru mu? Görüş ve ilgili karar bildiren meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.