Sayın meslektaşlarım,
Her hukukçu gibi fakülte yıllarında savunma mekanizmasında çok iyi bir avukat olacağıma inanıyordum, uygulama ve gerçeklerle karşılaşana kadar.
Her geçen gün artan hukuk fakültesine binaen; artan hukukçu ve bunun neticesinde pasta diliminin küçülmesi; her avukat başına elde edilen gelirin düşük olması sonucu işçi avukatların ekonomik ve sosyal haklarında kısıtlamaların olması da son derece olağandır.
Ben de mesleğe yeni başlamış işçi avukat olarak hayal kırıklığına uğramış durumdayım doğrusu. Kendimi yeni doğmuş yavru bir kuşun henüz uçmayı yeni öğrenirken gökyüzünün uçsuz bucaksız semalarına bırakılmış hissediyorum. Umarım içinde bulunduğum bu olumsuz durumdan en kısa sürede çıkar ve meslek hakkında daha pozitif düşünüp daha pozitif yaşarım.
Düşünsenize, yıllar önce Türkiye çapında derece yaparak girdiğiniz fakülte, yıllar sonra aldığı öğrenci ile aranızda en az 10.000 kişi var. Sonra da başarılı ve kaliteli hukukçuların yetişmesi bekleniyor.
Ayrıca avukatlık sınavının da gelmesi sonucu çok değiştirmeyecektir diye düşünüyorum. Sorunu sonradan avukatlık sınavı ve buna benzer sınavlar koyarak değil de en başından, fakülteye öğrenci alırken seçici davranmak kökten çözecektir.
Yine de her şeye rağmen yapılası bir meslek hayatı diliyorum kendime ve tüm meslektaşlarıma.
Saygılar.