Mesajı Okuyun
Old 07-03-2011, 15:57   #9
üye32062

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Ufak bir katkı..

Sn.Av.Can Doğanel, eklediğiniz karara ihtiyacım var. Sinerji de aratıyorum ancak aynı dairenin aynı esas ve karar numaralarında başka bir karar çıkıyor. Emin olamadım. Aşağıda kararı ekledim. Acaba numaralarda bir yanlışlıkmı var? Yardımcı olursanız çok sevinirim.


T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 1986/4153
Karar: 1986/5657
Karar Tarihi: 31.10.1986

ÖZET: Asıl alacağın ödenmemesi nedeniyle davalının temerrüt hali devam etmektedir. Faiz alacağı, zaman geçtikçe doğan bir alacak olduğundan, beli bir tarihte doğan bu alacağın olayımızdaki zamanaşımı süresine göre aradan bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğraması gerekir. Bu nedenle davacının, davanın açıldığı tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi olan bir yıllık süre için temerrüt faizi isteyebileceğinin kabulü gerekir.

(818 S. K. m. 72) (6762 S. K. m. 767, 815)

Dava: Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Ankara 1. Asliye Ticaret mahkemesi)nce verilen 16.4.1986 tarih ve 116-203 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili; müvekkiline ait peynirlerin taşınmasını üstlenen davalının sorumluluğu altında taşımayı yapan 3. kişinin tam kusurlu eylemi ile aracın devrilmesi sonucu oluşan zararın açtıkları dava ile hükmen belirlendiğini, ancak sözkonusu davada faiz istenmesinin unutulduğunu belirterek haksız eylem tarihinden dava tarihine kadar tahakkuk etmiş toplam 2.000.000 lira faiz alacağının dava tarihinden itibaren iskonto faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, müvekkili şirket ile davacı arasında akti ilişki bulunduğunu, taşımayı 3. bir şirketin gerçekleştirdiğini beyanla zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

Mahkemece, kesinleşen ilk dava dosyasına göre, olayda davalı Ü...... A.Ş. nin ilk taşıyıcı veya taşıma komisyoncusu, dava dışı T.....Tur A.Ş.'nin ise ikinci taşıyıcı durumunda olduğu, davalı Ü.....A.Ş.'nin sıfatı itibariyle her iki halde de, TTK.nun 767/1 ve 815/1. maddeleri uyarınca olayda zamanaşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve esas alacağın, fer'i niteliğinde olan temerrüt faizinin de aynı zamanaşımı süresine tabi olmasına, aksi taktirde aynı ilişkiden doğan fakat her biri ayrı dava konusu edilen alacaklar için iki ayrı zamanaşımı hükmünün uygulanmış olacağına, kaldı ki, ilk dava konusu alacağın fer'i niteliğinde olan ikinci davanın bağımsız bir dava hüviyeti taşımasının mümkün bulunmamasına, bu nedenle olayda, taşıma taahhüdünün yerine getirilmemesinden doğan bir tazminat alacağı olan esas alacak TTK.nun 767. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımına tabi olduğundan bu davanın da esas alacak gibi bir yıllık zamanaşımı süresine tabi olmasına (Bkz. Karayalçın Yaşar, Ticaret hukuku, C. I. Giriş- Ticari İşletme, Ankara, 1968, S. 553) göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Temerrüt faizi, borçlunun temerrüde düştüğü tarihten alacağın tahsil edildiği tarihe kadar işlemeye devam eder. İş bu faiz alacağı davasının açıldığı tarihte esas alacak henüz ödenmemiştir. Diğer bir deyimle, asıl alacağın ödenmemesi nedeniyle davalının temerrüt hali devam etmektedir. Faiz alacağı, zaman geçtikçe doğan bir alacak olduğundan, beli bir tarihte doğan bu alacağın olayımızdaki zamanaşımı süresine göre aradan bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğraması gerekir. Bu nedenle davacının, davanın açıldığı tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi olan bir yıllık süre için temerrüt faizi isteyebileceğinin kabulü gerekir (HGK.nun, 15.11.1961 gün ve T/36-38 sayılı kararı da bu doğrultudadır). Mahkemenin, faiz isteğine ilişkin davanın açıldığı tarihten önceki bir yıllık faiz için de zamanaşımının varlığını kabul etmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda bir nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine iki nolu bentte yazılı nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 31.10.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları