Mesajı Okuyun
Old 28-11-2007, 19:19   #25
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan Bİr O Kadarda Benden

Merhabalar

Olayın Değişik bir versiyonu benim başımdan geçti. Böyle bir konu açıldığını görünce paylaşmak istedim.

Müvekkile İstanbul da polislik yapan bir adamla evlenir. Erkek kıza yeterli ilgi şefkat ve anlayışı göstermez. Kız kocasına bir türlü ısınamaz, her geçen gün zayıflar ailesi hastalandı diye alır Karaman a getirir. Tekrar birleşme görüşmeleri esnasında kız tanıklar önünde kocasına "senden tiksiniyorum" der. Kocası Bakırköyde dava açtı. Ben savunmalarımı kusurun adamda olduğu üzerine kurdum. Kıza yeterince ilgi, şefkat ve anlayış göstermediğini, kızı evlilikten ve cinsellikten soğuttuğunu, yeterli anlayışı göstermesi halinde kızın kendisini sevebileceğini ancak aceleci hoyrat ve anlayışsız tavırları nedeni ile adamın ağır kusurlu olduğunu savundum.

Bayan hakim "Senden tiksiniyorum" diyen bi bayanın evlilik birliğinin sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, evliliğin devamında bir yarar bulunmadığı gerekçesi ile nafakasız, tazminatsız davayı kabul ederek,tarafların boşanmalarına karar verdi. Davayı duruşmalı temyiz ettim. Kızıda Yargıtay duruşmasına götürdüm. Heyete kızı soğutanın adam olduğunu uygun bir dille anlattım. Yargıtay Mahkemenin kararını bozdu.

Bayan hakim katı bir tavırla kararında direndi. Hukuk Genel Kurulu ise müvekkilin "Senden Tiksiniyorum" sözlerini göz önünde bulundurmadan, davacının kusurlu olduğunu kabul ederek davada boşanma gerekçelerinin bulunmadığına karar verdi...

Bayan hakim bu durumdan pek hoşlanmasada zorunlu olarak Hukuk Genel Kurulu kararına uydu. Dava reddedildi...

Ben erkeğin kusuruna ve kişinin kendi kusuruna dayanarak bundan bir hak elde etmesinin yanlışlığına inandığım için son kararın doğru olduğunu düşünüyorum. Ne dersiniz ??

Konuya gelince "Senden Tiksiniyorum" yanında "Seni Sevmiyorum" daha hafif kalıyor. Evliliklerde aralarında cinsellik yaşanan kadın ve erkek birini az yada çok mutlaka sever.. Seni sevmiyorum diyen bir kadın BENCE ANLATMAKTA ZORLANDIĞI BİR DERDİNİ ANLATMAYA ÇALIŞIYORDUR. YOKSA SEVGİSİZLİĞİNİ DEĞİL BENCE.. Kuru ve soyut "Seni sevmiyorum" sözünün boşanma gerekçesi olabileceğini kabul etmiyorum. Ben hakim olsam tarafları kovarım "Evlilik oyuncakmı, hadi bakim doğru evinize" derim.

Ama sevgi gerçekten bittiyse bunun sebebi boşanma için de yeterli bir sebep oluşturur zaten. Sevmeyen insan hem aldatır. Hem evinde durmaz. Hemde kendine yeni bir yaşam oluşturma çabasına girer. Bu durumda, terk, şiddetli geçimsizlik kaynaklı dava nedenleri kendiliğinden oluşur zaten..

Seni sevmiyorum diyen aslında "Seni seviyorum ama beni üzüyosun, beni dinle, beni anla demek istiyodur.."

BEN MÜVEKKİLEMİN GÖZLERİNDE HOYRAT EŞİNE KARŞI HALA BİR SEVGİ GÖRDÜĞÜMÜ SÖYLEMEDEN EDEMİYECEĞİM..

Saygılarımla....