Mesajı Okuyun
Old 24-05-2010, 13:58   #3
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan

Sevgili Meslektasim,

öncelikle olarak kesinlikle vurgulamak lazim: Tesebbüs sadece kasitli suclarda mümkündür, taksirli suclarda -taksir bilincli taksir bile olsa- tesebbüs mümkün degildir!

Izzet Bey'in kastettigi burda, heralde olasi kasit olsa gerek!

Simdi sizin sorulariniza gelince:

İzzet Hoca, burada "Tabibin bilinçli ihmaline rağmen bir başka tabip gelip hastayı kurtarırsa, ihmaliyle hastayı tehlikeye sokan tabibe kasten adam öldürmeye teşebbüs suçuyla sorumluluk yükleneMEyeceği kanaatinde." diyor denmekte.

Bence bu dogru bir görüs degildir. Nitekim, kasten hareket edildigi sürece tesebbüsün ihmali suclarda da cezalandirilmasi gerekir. NEden??

Cünkü icrai sucun temelini yaratan etken eylem ile, ihmali suclarin temelinde bulunan ihmalkar yani edilgen eylem arasinda ceza hukuku acisindan neticieyi dogurma anlaminda niteliksel bir farklilik yoktur!! Neticede ihmali suclarda fail etken bir eylemde bulunmamakta, sadece edilgen kalmakta, üstelik neticeye yönelik kastiyla da suc isleme enerjisini ortaya koymaktadir!

Söyle bir düsündügümüzde, birine zehir verme yoluyla onun ölümünü gerceklestiren bir faille, acil olarak bir maddeyi -diyelim sekeri düsmüs bir seker hastasina seker- vermeyen, seiyrci kalan bir kisinin bu eylemsizligi, neticeyi meydana getirmeleri anlaminda ayni nitelikte degil midir??? Elbette ki ayni niteliktedir, tavirsal anlamda ayni olmasalar da!!!

Ayrica bu görüse tesebbüsün varolus amaci ve adillik anlaminda da karsi cikmak gerekir. Keza, neden bir ihmali suc failine - onu tesebbüsten dolayi cezalandirmayarak- etken hareket eden (icrai) suc failine göre bir ayricalik taninsin!! Tesebbüs kurumunun amaci, suc enerjisi ortaya koyan failin, kötü netice dogmasa bile cezalandirilmasidir. Neden ihmalkar fail ayricalikli bir konuma kavussun ki, o da etken hareket eden fail kadar kriminal enerji göstermis ve eylemsiz kalarak da bir hukuku deger zedelenmesi tehlikesini dogurmustur!!! Bu sorunun karsit görüs tarafindan ayrica yanitlanmasi gerekir!!!

Bu nedenle eger bu seker örnegindeki fail, ÖLDÜRME KASTI ile hareket ediyor, ama sans eseri bir baska hekim ya da yoldan gecen brisi hastaya seker verip hayatini kurtariyorsa, bu kisinin ihmal yoluyla öldürmeye tesebbüsten yargilanmasi gerekir.

AYRICA: Tesebbüsün olusma kosullarindan, "elinde olmayan neden", ücüncü bir sahsin eyleminin araya girmesiyle olusur!!! Ücüncü bir kisinin eyleminin araya girmesinin, ilk failin elinde olan bir sebep olarak telakki edilmemesi somut olayimizda mümkün degildir!! Burda tartisilacak hic birsey göremiyorum ben!!

Tüm bu sebeplerle, ihmal yoluyla kasten öldürme sucunda, tesebbüsün olmayacagina iliskin görüs, ceza hukuku ilmine ters düsen, ne ihmali suclar ne de tesebbüsün varolus gerekcesi ve koruma amaciyla bagdasan bir görüstür. Bu nedenle de reddedilmelidir!!!


Selamlarimla
Gülsün A. Aygörmez