Mesajı Okuyun
Old 19-06-2006, 22:10   #3
hükümsüz1621

 
Varsayılan küçük işçiler

çocukların suçu nedir derseniz söyleyeyim:doğmaları ve korkmaları...korkuları var,nefes alabilmek uğruna razı oluyorlar bu muamelelere.savunmasız bedenleri bu yükleri kaldıracak kadar güçlü olmasa bile,dayak yememek,gururlarını daha fazla ezdirmemek,çocuk yüreklerinde hayalleri satmak pahasına da olsa yaşamak için katlanıyor.dramatize etmiyorum bizzat gördüklerimi yansıtıyorum.diyarbakırın aynası olmak lazım ki onların sorunlarını çilelerini görebilelim,gösterebilelim.onlarda istanbuldaki,bursadaki ya da büyük kentlerdeki çocuklar gibi ucuz kaygılar yok.oyuncak alınmadığı için ya da bisiklet alınmadığı için ağlamazlar,AĞLAYAMAZLAR.çünkü onlara bu hakkı tanımayan aileleri vardır.pekçok insandan daha geride başlıyorlar yola.hayatın acı yüzünü,yaşıtları sokaklarda doyasıya eğlenirken ve tek kaygıları biraz daha top koşturabilmek olurken bu küçük işçilerin kaygıları:PARA KAZANABİLMEK,AKŞAM EVDE DAYAK YEMEMEK,ONURUNU KURTARMAK(o yaşta bile onurlular size mendil satmak için o kadar ısrar etmelerini onursuzca algılamayınız),BELKİ İLERDE AZAD EDİLİRİM DÜŞÜNCESİ,OKUYABİLMEK UMUDU,YAŞITLARI GİBİ KAYGISIZ VE UMARSIZ OLABİLME DÜŞLERİNİ KURMALARINA İZİN VERİLMESİ....
bu sistemin kurbanları da bir zaman sonra genel kanunun bu olduğu ve buna boyun eğmekten başka çarelerinin olmadığı inancına sahip oluyorlar ve sonra ailelerinden gördükleri gibi davranmaya başlıyorlar.gerçekten canı çok yanan ama yapacak başka bir şeyi kalmayan insanlar bu 'sistemsizlik sistemi'nin devamını sağlıyorlar.diayrbakırda insan hayatı 10YTLdir.inanamayacaksınız ama böyle.bir işçiye 10 YTL verdikten sonra dilediğiniz her şeyi yaptırabilirsiniz.çünkü para olmuştur hayatları.onları acımasızca yargılamadan önce,'doğuda bu böyledir' demeden önce nedenleri araştırmak lazım.kayıp çocuklardan biri olmayacağınız ya da doğuda doğmayacağınız malum değildi.onların şansızlığı nerde doğacaklarına karar verememek(elbette ki bizim de seçim şansımız yoktu doğarken..)..biz şanslıydık çünkü hayal kurabildik..biz şanslıydık çünkü oyuncakları tanıyabildik...bizim oyunlarımız hep iyilerle doluydu...ama bu çocuklar oyun bilmiyorlar,,,oyunları para kazanmak ev geçimi sağlamak olmuştur.daha küçük bir yaştayken anne ve baba oluveriyorlar...bunu her açıdan ele alınız...hayatın yükünü omuzluyorlar.bir baba gibi çalışıyorlar erkek evlatlar...kız evlatlar evde kalıyor okutulmuyor ve kardeşlere annelik ediyorlar...oyun oynayacak kadar gerçeklerden bihaber olamayacaklar.satılmış hayalleri,kabuslara değişilmiş düşleri olacak...ağlamayacaklar çünkü gözyaşlarının zaafiyet göstergesi olduğunu düşünecekler.zulm göre göre zalim olacaklar maalesef.

sıcağın altında kavrulan çocuğa bir külah dondurma verdim ve başını önüne eğdi ,elinde bir süre tuttu, ben ordan uzaklaşınca da yemeye başladı.ONURLULAR,GURURLULAR.. eksik yanllarıı toplum ve aile onlar da evlatlarınızdır.onlara el uzatın...
büyük yatırımlar yapabilirsiniz de ya da o çocukların başını şefkatli ellerle sevebilirsiniz de...onlara 'yalnız değilsin' mesajı vermeniz lazım.onlara sevilmeyi öğretmek lazım.makine değil,kalbi olan bir İNSAN olduklarını ve insanca muameleleri hak ettiklerini göstermek lazım.yapılacaklar belli ama yapacaklar nerde?????
bencillikten sıyrıldığımızda ve 'bana ne' demedğimiz bir konuma ulaştığımızda kurtaracağınız hayatlar onlarınkilerle sınırlı kalmayacaktır aynı zamanda kendinizi de geleceğinizi de kurtarmış olursunuz..onlarlA KAN BAĞInız omaması onların da evlat gibi sevilemeyeceği kanısını oluşturmamalı.nankör olamazlar,sevgi aradıkları en önemli şeydir çünkü sevgisiz büyüyorlar.sadece maddi anlamda değil manevi anlamda da çok destek vermek gerekiyor.