Konu: Mal Beyanı
Mesajı Okuyun
Old 06-09-2004, 23:52   #13
Av.Özcan

 
Varsayılan

Mal beyanında bulunmamayı yaptırım altına alan 337. madde düzenlemesiin kaldırılmaması kanaatimce isabetli olmuştur. Yoksa elimizdeki önemli kozu da yitirmiş olacağız. Üzerine hiç bir mal varlığı olmayan ama istediğinde veya zorlandığında borcunu kapatabilecek kudrete sahip olan borçlular üzerinde güzel bir baskı aracıdır bu yol...Bence isabetli olmuştur.

konuya gelince,

yargıtay kararlarına göre, bir şahsın devlet memuru olması mal beyanında bulunma yükümünü kaldırmaz. Yine bir yargıtay kararına göre, m.74 teki düzenleme cebri icranın etkin bir şekilde yürütülmesine ilişkin kamu otoritesidir. Bu beyanda bulunmayan kişi ise bu oyoriteye ters düştüğünden cezalandırlmaktadır. m.74, borçluya yasal bir yükümlülük getirmekte bu yükümlülüğe uyulmaması durumunda, ceza öngörmektedir.

Sayın ege' nin belirtmiş olduğu durumda ise kanaatimce sadece mal beyanı olarak devlet memuru maaşının olduğu belirtilmiş ve gerçekten başka mal varlığı da yoksa, maaşın haciz oranı yasal olarak belirlendiği için borcunu ne surette ödeyebileceğini ayriyeten belirtilmesi gerekmemektedir, çünkü bunun ötesinde yasal bir düzenleme borçlunun mezkur iradesini açıklamaktadır. ancak başka mal varlığı varsa, hakikate aykırı beyanda bulunmak olur ki bu durum 337. maddenin kapsamı dışına çıkar.

Diğer bir ihtimalde ise eğer maaş ile birlikte başka menkul veya g.menkul mallar da beyana eklenmişse,yargıtay kararlarında da sıkça belirtldiği üzere, belirtilen malların değerleri mercii tarafından araştırılmalı ve bu inceleme sonucuna göre borca yetecek değerde olduğu kanaati hasıl olursa, mal beyanının usule uygun olduğu kabul edilerek beraat kararı verilmelidir.

Ancak yapılan inceleme sonucunda borca yetmeyecek değerde olduğu kanaati hasıl olursa bu takdirde brçlunun m74 gereği borcunu ne surette ödeyebilceğini belirtmesi kanunun emredici hükmü gereğidir. Çünkü m.74' te "veya" bağlacı değil " ve " bağlacı kullanarak devamla "borcunu ne surette ödeyebileceği" hükmüne yer vermiştir. Bu nedenle borca yetmeyecek surette mal beyanında bulunan borçlu hakkında UUMBB nedeni ile 337.madde ile cezalandırması kanaatimce doğru olacaktır.

Bu gibi sonuçlarla karşılaşmamak amacıyla, mal beyanı dilekçesine, yerine getirilemeyeceği bilinse dahi atiye ilişkin bir ödeme planı sunulmasında fayda vardır. Çünkü m74 düzenlemesi şekli bir düzenlemedir.

Diğer yandan akla şu gelecektir. Borçlunun mal beyanında sunduğu ödeme planı, İİK' da düzenlenen tam bir taahhüt değildir. Çünkü Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, taahhüdün icra memurunun huzurunda borçlunun borcun tamamını taahhüt ettiği tarihteki ferileri ile kesin surette hesaplanmalı ve ödeyeceğini, hukuki ve cezai sorumluluklarını anladığını belirtmeli, gerekli ihtarat yapılmalı, alacaklının da bu taahhüdü kabul ettiğini beyan ederek bir tutanak halinde imzalanmalıdır. Bunlardan biri eksik olursa Taahüdü ihlal de oluşmaz..

Hasılı durum böyle arkadaşlar...Katkıda bulunabilmişsem ne mutlu..
saygılar...