Mesajı Okuyun
Old 01-04-2008, 13:03   #5
Av. Doğu

 
Varsayılan

BK m 288/3'ten sürelere ilişkin düzenlemenin emredici nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. "Bu mehlin tenkisine yahut kiranın tediye edilmemesi halinde akdin hemen feshedileceğine dair yapılan mukaveleler batıldır."
Yargıtay da madde metnine bağlı kalarak hüküm kurmakta ve tahliye talebinin reddedilmesi gerektiğine ilişkin karar vermektedir.

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/723
K. 2006/3067
T. 27.3.2006
• HASILAT KİRASI ( Tahliye Talebi - B.K.’nun 288. Maddesine Uygun Olarak Düzenlenmeyen Ödem Emri Hukuki Sonuç Doğurmayacağından Bu Ödeme Emrine Dayanılarak Tahliye Kararı Verilemeyeceği )
• KİRACIYA GÖNDERİLEN ÖDEME EMRİNİN KOŞULLARI ( B.K.’nun 288. Maddesine Uygun Olarak Düzenlenmesi Gereği - Hasılat Kirası/Tahliye Talebi )
• TAHLİYE TALEBİ ( B.K.’nun 288. Maddesine Uygun Olarak Düzenlenmeyen Ödem Emri Hukuki Sonuç Doğurmayacağından Bu Ödeme Emrine Dayanılarak Tahliye Kararı Verilemeyeceği - Hasılat Kirası )
• ÖDEME EMRİNİN KOŞULLARI ( Kiracıya Gönderilen/B.K.’nun 288. Maddesine Uygun Olarak Düzenlenmesi Gereği - Hasılat Kirası/Tahliye Talebi )
818/m. 270,288
ÖZET : Taraflar arasındaki kira ilişkisinin "Hasılat Kirası" olduğu anlaşıldığına göre, borçlu kiracıya gönderilen ödeme emrinin Borçlar Kanununun 288. maddesine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Anılan Yasa maddesine uygun olmayan ödem emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine dayanılarak tahliye kararı verilemez.

DAVA : İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı alacaklı davalı borçlu hakkında tahliye talepli başlattığı icra takibine vaki itiraz üzerine İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delililere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin işlemiş faiz alacağına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davalı vekilinin tahliyeye ilişkin temyizine gelince;

Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 1.5.1999 başlangıç tarihli ve on yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin kira bedeli başlıklı 11/I.maddesinde "ciro esası kiracının aylık satış toplamından KDV çıktıktan sonra kalan toplamının %4 ( dört ) aylık kira bedeli olarak kabul edilir. Buna KDV ilave edilir." Hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmenin yorumundan taraflar arasındaki kira ilişkisinin Borçlar Kanununun 270. maddesinde açıklanan hasılat kirasına konu olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında davada Borçlar Kanununun hasılat kirasına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. O nedenle takip talebi ile davalıya çıkarılan ödeme emrinin Borçlar Kanununun 288. maddesine uygun olması gerekir. Ödeme emrinde altmış gün süre verilmesi gerekirken, otuz günlük ödeme süresi verilmesi doğru değildir. Borçlar Kanununun 288. maddesine uygun olmayan ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine dayanılarak tahliye kararı verilemez. Bu nedenle kiralananın tahliyesine ilişkin talebin reddine karar vermek gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan kararın tahliyeye ilişkin olarak bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan bir nolu bendde yazılı nedenle alacağa ilişkin kısmın ONANMASINA, kararın 2 nolu bentte yazılı nedenle tahliyeye yönelik kısmının BOZULMASINA. onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 27.3.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.