Alıntı: Yazan Av.Nilay TOPRAK Merhaba, Müvekkilimin işvereni,müvekkilimin işten ayrılmasını ve akabinde kendi isteğiyle ayrıldığına ve alacağı olmadığına dair ibraname imzalatmak istiyor ve müvekkil imzalamadan ,işverene bildirimde bulunmadan 6 gündür işe gitmiyor.Ayrıca maaşının bordroda görünenden daha fazla olduğunu ve fazla olan kısmı elden aldığını,hafta tatili ,yıllık izin ücreti alacağını söylüyor.Şimdi işverene,ücretleinin ödenmemesi sebebiyle iş akdini haklı olarak fesih ettiğmizi ve alacaklarımızın ödenmesi konusunda ihtar çekmeyi düşünüyoruz.Yargıtay kararlarında miktarın açıkça yazılmasının gerekli olmadığını,kalem kelem belitmenin yeterli olacağını okudum.Ayrıca müvekkil 1025 gün işyeri dışında çalıştırılmış.Bütün bunlar haklı fesih nedeni olur mu,ihtarın içeriği ne şekilde olmalıdır,kıdem tazminatını da talep edebilir miyim.SAYGILARIMLA...

Davayı hemen açacaksanız, ihtarname keşide etmenize gerek yoktur. Biliyorsunuz, ihtarnamenin önemi işvereni temerrüde düşürmek ve ileride açılacak davada faizi ihtarnamenin tebliğinden itibaren işletmektir.

Maaş, İş K. 34 üncü maddedeki 20 günlük süre aşılmasına rağmen ödenmemişse başlı başına fesih nedenidir.

İhtarnamede fazlaya ilşkin haklar saklı tutularak kıdem tazminatı dahil diğer haklar sözünü ettiğiniz şekilde talep edilebilir. Dikkat etmeniz gereken husus, izin ücretinden söz ederken net rakamdan bahsetmemeniz (Örn. 25 gün); bahsedecekseniz de emin olunan rakamı yazmanızdır.

Saygılarımla